İhsan Fazlıoğlu: "Mehmed Darendevî"

İhsan Fazlıoğlu: "Mehmed Darendevî"




Filozof, mantıkçı, müfessir ve astronom olan Muhammed b. Ömer b. Osman el-Darendevî el-Hanefî, daha çok hazırladığı sürekli takvim ve astronomi ile din ilişkisi konusundaki çalışmalarıyla tanınır. Memleketindeki ilk eğitiminden sonra Mar'aş'da dönemin en önemli Osmanlı müderrislerinden birisi olan Saçaklı-zade Muhammed el-Mar'aşî'den (öl. 1733) ders aldı. Sultan III. Ahmed döneminde İstanbul'a geldi. Muhtelif medreselerde müderrislik yaptı. Ayrıca Sultan III. Ahmed'in özel hazinesini yönetti. Sultan I. Mahmud devrinde vefat etti.
Mehmed Darendevî, Osmanlı Devleti'nin Lale Devri (1718-1739) diye bilinen döneminde yaşamış çok yönlü bir Osmanlı müderrisi olarak, bu dönemdeki ilmî ve kültürel faaliyetlere katıldı. Sadrazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa'nın (öl. 1730) çeşitli ilmî ve edebî eserlerin Türkçe'ye çevirisi için kurduğu heyetlerden Bedreddin el-'Aynî'nin (öl. 1451) 'İkd el-Cuman fî Tarih Ehl el-Zeman adlı kosmoloji, astronomi, coğrafya, zooloji ve tarih gibi pek çok ilimden bahseden, her bir cildi 800 sahife olan 24 ciltlik ansiklopedisini tercüme eden heyette bulundu. Öte yandan müderrislik yaptığı medreslerde Alaşehirli Osman b. Hüseyin gibi pek çok önemli öğrenci yetiştirdi. Derslerinde kendi dönemindeki ilmî ve kültür ortamda tartışılan pek çok konuyu ele alan Mehmed Darendevî özellikle tefsir, ilm-i munazara, mantık ve dil felsefesi ile astronomi aletleri, ilm-i mikat ve dinî astronomi sahalarında temayüz etti. Mantık sahasında kaleme aldığı el-Tefrika beyn Mezheb el-Müteahhirin ve beyn el-Kudema (el-Mutekaddimin) fî el-Kaziyye ve el-Tasdik (Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar nr. 60), Risale fî Hall Muşkilat Mebahis el-Ta'rif (Süleymaniye Kütüphanesi, Hafid Efendi nr. 160), Risale fî Ecza el-Kaziyye (Süleymaniye Kütüphanesi, Bağdadlı Vehbi nr. 895), Risale fî İmkan el-A'm (Süleymaniye Kütüphanesi nr. 449), Risale fî Mebahis el-Vasita (Ali Emiri, Arabi, nr. 352) ve Risale fî Eşkal Erba' fî el-Mantık (Köprülü Kütüphanesi, Ahmet Pasha nr. 352) isimli çalışmalarında bahusus tanım, önerme, yargı, imkân ve önerme ile fizik dünya arasındaki ilişkiler üzerinde yoğunlaştı ve bu konularda Kelamcı'ların görüşlerini tenkit ederek daha çok İbn Sina'cı çizgiye yakın durdu.
Mehmed Darendevî mensup olduğu paradigma içerisinde din ve bilim ilişkisiyle ilgilendi, özellikle din ile astronomi ilişkilerini inceledi. Bu konuda Katip Çelebî'nin (öl. 1657) XVII. yüzyılın başlarında Şeyhülislam Bahaî Efendi'ye sorduğu ve el-İlham el-Mukaddes min el-Feyz el-Akdes (T) adlı eserinde (Süleymaniye Kütüphanesi, Reisülküttab nr. 1182/4) cevaplamaya çalıştığı üç soruyu, öğrencilerinin isteği üzerine kaleme aldığı Risale fî Hall Muşkilat Mesail Selas (A) adlı eserinde kendi dönemindeki paradigma içerisinde, dinî boyutlarını da dikkate alarak yeniden cevaplamaya çalıştı (Kandilli Rasadhanesi nr. 107). Bu sorunlardan birincisi Kuzey Kutbu'nda gece ile gündüzün müddeti; ikincisi Güneş'in Batı'dan doğuşu ihtimalinin astronomi ilmi açısından açıklanıp açıklanamayacağı; üçüncüsü ise Kıble'yle alakalıdır. Yazarın bu çalışması, Lale Devri'ndeki, Batı Avrupa'dan gelen fikirlerle de beslenen, din ile bilim ilişkisi tartışmaları açısından önem arzeder. Mehmed Darendevî'nin bu eseri Osmanlı bilim kamuoyuna ciddi bir etki bulundu. Kendisinden sonra 'Abdulaziz el-Rahbî (ö. 1770'den sonra) Keşf el-'Ayn 'an İntibak el-Mıntıkateyn (A) isimli eserinde ikinci sorunu geniş şekilde inceledi (Irak Müzesi nr. 12648). Ahmed b. Hüseyin b. Ahmed el-Giridî (alive 1768) ise Mehmed Darendevî'nin eserini yeniden ele alarak eklemelerle Hall-i Müşkilat-ı Erba'a adıyle Türkçe'ye tercüme etti, verilen cevapları genişletti ve Sultan III. Mustafa'ya sundu. Özellikle ikinci meselede büyük Osmanlı astronomu Takiyüddin'in düşüncelerini eleştirdi (Süleymaniye Kütüphanesi, Aşir Efendi nr. 418/4).
Mehmed Darendevî, ilm-i mikat sahasındaki Risale fi el-Rub' el-Meşhur bi el-Mukantarat (A) adlı diğer çalışmasında el-rub' el-mukantarat adlı astronomi aletini inceler (Yusuf Ağa nr. 7225/14). İslam Medeniyeti'nde dinî, resmî (idarî) ve ictimaî hayatta hedeflenen mükemmellik için gerekli olan ibadet zamanlarının ayarlanması, Mekke'de bulanan K'abe'nin geometrik-trigonometrik yönünün tayin edilmesi, başta Ramazan ayı olmak üzere dinî açıdan önemli olan ay ve günlerin başlangıç ve sonlarının belirlenmesi gibi hususların bu aletle nasıl hesaplanacağının matematik-astronomik izahının teknik bir dille verildiği eser oldukça pratik amaçlarla hazırlanmıştır. Günümüze otuza yakın nüshasının gelmesi ve bu nüshaların dağılımı eserin İstanbul ve Kahire gibi Osmanlı Devleti'nin iki önemli şehrinde yaygın olarak kullanıldığını gösterir.
Mehmed Darendevî'nin hem Osmanlı-İslam hem de Batı Avrupa astronomi tarihi için önemli olan eseri Ruzname adıyla da bilinen Takvim-i Daimî isimli Türkçe çalışmasıdır (Kandilli Rasathanesi nr. 440). Sürekli kullanılabilir özellikte hazırlanan bu takvim, Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'a göre düzenlenmiştir. Eser daha önce Fatih Sultan Mehmed ve Sultan II. Bayezid döneminde yaşamış Şehy Vefa diye tanınan Muslihuddin Mustafa b. Ahmed el-Sadrî el-Konevî'nin (öl. 1491) hazırladığı ilk Ruzname geleneğinin bir devamı olarak görülebilir. Mehmed Darendevî'nin tabloları güneş boylamının herbir derecesi için düzenlenmiştir. Eserde tanvakti, gündoğuşu, sabah, kuşluk, öğle, birinci ve ikinci ikindi, akşam ve yatsı şeklinde tasnif edilen günün bütün uzunlukları ile güneşin Mekke azimutunda bulunduğu zaman, saat ve dakika cinsinden 41 boylamına bağlı olarak ifade edilir. Alacakaranlığın tayininde kullanılan parametreler ise, İslam ilm-i mikat geleneğinin iki önemli ismi al-Halilî ile Ibn el-Şatır'in eserlerine dayanır.
Mehmed Darendevî'nin bu çalışmasından bahseden Albert Toderini takvimin Batı Avrupa'da da tanındığını belirtir. Ona göre eserin dakikliği kullanımını yaygınlaştırmış ve kendisinden önceki benzer çalışmaları gölgede bırakmıştır. Nitekim David King, Seyh Vefa'nın Ruzname'sinin zamanımıza gelen nüshalarının pek çoğunun ibadet tablolarını içermediğini; benzer şekilde G. H. Velschii'nin 1676'da yayımladığı Türk ve İran almanakları hakkındaki Latince kitabının sonunda aslını verdiği Şeyh Vefa'nın Ruzname'sinin de ibadet tablolarını atladığını belirtir. Bunun nedeni, King'e göre, Mehmed Darendevî'nin takviminin daha titiz ve dakik olmasıdır. Toderini ayrıca takvimin bir Rus tarafından tercüme edilerek Petersburg'a gönderildiğine işaret ederek kendisinin bu tercümeyi okuğunu söyler. Bu tanınmışlığından dolayı Ruzname, M. D'Ohsson tarafından Tableau Général de l'Empire Ottoman adlı eserinde 1787 yılında yeniden yayımlanmıştır.
Mehmed Darendevî'nin henüz incelenmeyen Şerh-i Ruzname (T) adlı başka bir astronomi eseri daha vardır. Muhtemelen bir önceki eserin yine kendisi tarafından yapılmış bir şerhidir (Atatürk Üniveristesi, SÖ, nr. 18824).

Kaynaklar:
Bağdadlı İsmail Paşa, Hediyyet el-'Arifin, İstanbul: 1951-1955, II, 324.
________., İzah el-Meknun, İstanbul: 1945-1947, I, 406.
Brockelmann, C., Geschichte der Arabischen Litteratur, Leiden: 1937-1949, Supplement, II, 482.
Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul: 1334-1343, II, 28.
D'Ohsson, M., Tableau Général de l'Empire Ottoman, Paris: 1787, I, 192.
King, David A., "Astronomical Timekeeping in Ottoman Turkey", Islamic Mathematical Astronomy içerisinde, London: 1986, 247, 249-250.
Ramazan Şeşen - Cevat İzgi - Cemil Akpınar - İhsan Fazlıoğlu (edit. Ekmeleddin İhsanoğlu), Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi (OALT), İstanbul: 1997, I, 295-296, 406-410 (nr. 19), II, 463-465.
Salim Aydüz, "Lale Devri'nde yapılan ilmî faaliyetler", Divan -İlmî Araştırmalar-, 1997/1, İstanbul: 1997, 143-170.
Toderini, A., De la Littérature des Turcs, traduıt de l'Italien en Français par Cournant, Paris: 1789, I, 406 (Letterature Turchescau, Venise: 1878).
Velschii, Georgii Hieronymi, Commentarius in Ruzname Naurus five Tabulæ æquino ?tiales novi Perfarum & Turcarum anni , Augusta Vindelicorum 1676.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts