İhsan Fazlıoğlu: "Habeş Hâsib"

İhsan Fazlıoğlu: "Habeş Hâsib"


Kısaltılmış hâli için bkz.: "Habeş el-Hâsib", T.C. Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c. XIV, İstanbul 1996, s. 367-369.

Ahmed b. Abdullah el-Mervezî, el-Bağdadî, ilk dönem İslam astronomisinin ve trigonometrisinin önemli isimlerinden biridir. Hakkında ilk bilgiyi İbn Nedîm (öl.380/990), el-Fihrist adlı eserinde vermekte ve onu ilk "rasad sahibleri"nden biri olarak nitelendirmektedir. Ancak ismini Habeş b. Abdullah olarak vermektedir ki bu doğru değildir.
Habeş'ten bahseden ikinci kaynak Kâdî Ebi Sâid b. Ahmed el-Endelusî (öl.463/1070))'dir. Tabakât el-Umem adlı eserinde Habeş'in ismini Ahmed b. Abdullah el-Bağdâdî olarak verir ve Habeş olarak tanındığını söyler, ancak el-Mervezî nisbesini zikretmez. el-Endelusî, Habeş'in Abbasi Halifeleri Memun ve Mutasım zamanında yaşadığını kaydederek, onu, heyet-i alem (astronomi) sahasında İslam dünyasında meşhur olan ilk kişi olarak gösterir.
Habeş'ten bahseden üçüncü kaynak olan İbn el-Kıftî (öl.646/1248-1249) ise İhbâr el-Ulemâ bi-Ahbâr el-Hukemâ adlı eserinde Habeş'in lakabının Habeş el-Hâsib olduğunu söylemektedir. İbn Nedîm gibi, aslının merv (bugün Türkmenistan'da bulunmaktadır), ancak yaşadığı yerin Bağdad olduğunu bildirmektedir.
Son dönem bazı modern kaynaklar İbn Nedîm'i takip ederek ismini Habeş olarak vermektedirler ki bu doğru değildir (Kehhale, c.3, s.182).
Habeş el-Hâsib, Abbasi halifesi Memun (198-218/814-833) ve kardeşi Mutasım (218-228/833-841) zamanında yaşamıştır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Ancak 227/841 tarihinde hayattaydı. Aynı şekilde ölüm tarihi de belirsizdir. Fakat İbn Nedîm ve ondan naklen İbn el-Kıftî 100 yaşını aştığını söylemektedirler. Dolayısıyla ölüm tarihi hicri üçüncü asrın ilk yarısının sonuna doğru yani h.250-260/864-874 tarihleri arasındadır.
Habeş el-Hâsib özellikle astronomi ve matematik sahasında tanınmıştır. İbn el-Kıftî onun "gezegenlerin hareketlerinin hesablanmasında" mahir olduğunu belirtmektedir. İsminde bulunan "Hâsib" kelimesi de onun matematik bilimlerindeki maharetinin delilidir.
Dönemindeki Hind ve Yunan matematik-astronomi geleneklerini iyi bilen Habeş el-Hâsib bazı kaynaklara göre muhtemelen h.210-220/825-835 tarihleri arasında Bağdad'da rasad çalışmalarında bulunmuştur. İbn Yunus ise Zîc el-Hakîmî el-Kebîr adlı eserinde Habeş'in 214/829 ve 250/864 yıllarında Bağdad'da rasad yaptığını belirtmektedir. Bu rasadlar neticesinde telif ettiği zîclerden biri Hind, diğeri ise Batlamyus geleneği üzeredir. Habeş astronomide genel olarak Batlamyus'u takip etmiş, ancak bazı konularda tamamen Batlamyus dışı bir tavır sergilemiştir. Bunun yanında hesaplamalarında döneminde Bağdad, Kasyun ve Şemmasiye'de yapılan yeni rasadları da dikkate almıştır.
Habeş'in astronomi yanında trigonometriye katkıları önemlidir. Onun bu sahada vardığı önemli sonuçlar şu şekilde özetlenebilir: Küresel astronominin problemlerini çözmek için dik açılı küresel üçgenlerin kaidelerini tespit etmiştir. Nellino bu konuda: "Hicri üçüncü /miladi onuncu asrın sonlarında İslam astronomları dikaçılı küresel üçgenlere ait kaideleri tespit etmişlerdi. Habeş el-Hâsib'in zîcinde bu kurallar küresel astronominin problemlerini çözmek için kullanılmıştı" demektedir. Habeş, İslam trigonometri tarihinde ilk sinüs "ceyb mebsut" cetvelleri hazırlayan Havarezmî (öl.825civarı)'yi takip ederek için sinüs cetvelleri oluşturmuştur. Ayrıca Habeş sinus ile versed sinüsü birbirinden ayırmak için "ceyb makus" özel terimini ortaya koymuştur. Harezminin terimi ise "ceyb menkus"tur. Ancak muhtemelen ilk defa Habeş ceyb mebsut ile ceyb makus'u birbirinden ayıran tanımları açıkça vermiştir. Buna göre eğer ise versed sinüs 'dır. Eğer ise versed sinüs 'dır. Aynı şekilde eğer, ise versed sinüssinüs; ve eğer ise versed sinüs=sinüs olduğunu göstermiştir. Sarton'a göre Habeş ilk defa tanjant'a karşılık gelen zill (umbra versa) terimini trigonometriye sokmuş ve için tanjant tabloları yapmış ve ayrıca cotanjant tablolarını hazırlamıştır. Aynı zamanda sekant tabirini de kullanmıştır. Kennedy, Habeş'in zikredilen trigonometrik fonksiyonları kullanarak yaptığı parallax hesabı ile ilgili metodunu incelemiştir.
Habeş ufukta bulunan güneşin irtifaını rasad ederek gündüzleyin vakti tayin için yeni bir yol bulmuş ve bu yol kendinden sonra gelen astronomlar tarafından da kullanılmıştır. Bu yönteme göre güneş doğuş esnasında ufuk üzerinde olur; yani bu esnada irtifaı sıfırdır. Sonra bu irtifa artmaya başlar ve öğle vakti en yüksek derecesine varır. Daha sonra irtifaı tedrici olarak azalır ve akşam saatinde güneş ufuk noktasında saklanır. Öyleyse güneşin irtifaı doğuşundan itibaren geçen vakittir. Bu yolla bulunan vakit ise doğuştan itibaren geçen saat miktarıdır. Sarton'a göre Habeş el-Hâsib, irtifa alma yöntemini kullanarak zamanı belirleyen ilk astronomdur.
Ebu Nasr Mansur b. el-Iraki, Devair el-Sumut fi el-Usturlab adlı eserinde Habeş el-Hâsib'in usturlab üzerinde azimut halkalarının gösterimi konusundaki orijinal iki yöntemini incelemektedir. Habeş'in bu gösterimde kullandığı "geometrik önerme" oldukça ilginçtir ve onun yöntemi daha sonraki literatürde kullanılmamıştır.
Eserleri:
1. Sindhind adlı Hind matematik-astronomi kitabına göre telif ettiği Zîc: İbn el-Nedîm'in zikretmediği, sadece el-Endelusî İbn el-Kıftî ve Katip Çelebi'nin kaydettiği bu Zîc'in ismini Salih Zeki el-Zîc ala Mezheb Sindhind olarak verir. el-Endelusî ve onu takib ederek İbn el-Kıftî'nin bildirdiğine göre Habeş bu eserinde birçok konuda Fezzarî ve Havarezmî'ye muhalefet etmiştir. Habeş bu Zîc'i telif ettiğinde İslam Dünyası'nda sindhind'e dayalı hisap türü yaygındı. Salih Zeki'ye göre "sindhind mezhebi" tabirinden hind ve sindce kabul gören tek bir astronomi ekolu anlaşılmamalıdır. İslam astronomlarının "el-sindhind" dedikleri şey sankritçe dilinde "siddhanta" kelimesinin karşılığıdır ki anlamı "mezheb ve meslek=ekol" demektir. Nitekim "Siddhanta Brahmagupta" denilince Brahmagupta ekolu anlaşılmalıdır. Dolayısıyla bu ismi taşıyan İslam dönemi zîclerde kastedilen de Brahmagupta ekolune göre yapılan zîclerdir. Salih Zeki'ye göre Birunî'nin "Tercüme ma fi Berahin Sidhand min Turuk el-Hisab" adlı eserinin başlığı bunun en güzel delilidir.
2. Zîc el-Mumtehen: Salih Zeki'ye göre İbn el-Nedîm'in Kitab el-Zîc el-Dımeşkî ve Kitab el-Zîc el-Memunî isimleri ile verdiği iki ayrı eser Zîc el-Mumtehen'den kinayedir. el-Endelusî ve İbn el-Kıftî'nin bildirdiğine göre bu Habeş'in telif ettiği en meşhur eseridir. Katip Çelebi de eseri kaydeder. Bu eseri, kendinden önce gelen rasıdların gözlemlerini kendi müşahadeleriyle kontrol ettikten, rasad yaptıktan ve gezegenlerin hareketlerinin zamanında yapılan kontrollerinden sonra yazmıştır. Habeş'in bu Zîc'i kendinden sonra gelen astronomlar tarafından da sıkça kullanılmıştır. Bu Zîc'teki tablolar "Memuni" tablolara benzemektedir; dolayısı ile muhtemelen Memun'un astronomlarının kollektif bir çalışmasıdır. Öyle olamasa bile en azından Habeş'in bu Zîc'i Memun döneminde yapılan rasadların sonuçları üzerine kurulmuştur. Biruni bu Zîc hakkında "Makale fi Tahlil ve el-Takti li'l-Tadil" adlı bir risale ve "Tekmil Zîc Habeş bi'l-İlel ve Tehzib Amalehu min el-Zilel" isimli bir kitap yazmıştır. Her iki eserinde de Habeş'in bu Zîc'ini övmüştür. Ayrıca "El-Asar el-Bakiye an el-Kurun el-Haliye" adlı eserinde Biruni, Habeş'ten "Hakim Habeş" diye bahsetmekte bu Zîc'ten de "el-Zîc el-maruf" şeklinde söz etmektedir. Yine Biruni, Tahdid Nihayat el-Emakin li-Tashih Mesafat el-Mesakin isimli kitabında bu Zîc'i "Zîc Habeş el-Hâsib" adıyla kaydetmekte ve beş kez alıntı yapmaktadır. Ayrıca Biruni'nin hocası Ebu Nasr el-Irakî, bu Zîc hakkında "Risale fi Berahin Amal Cedvel el-Takvim fi Zîc Habeş el-Hâsib" adlı bir risale kaleme almıştır.
3. Kitab el-Zîc el-Dimeşkî: İbn Nedîm, İbn el-Kıftî ve Katip Çelebi tarafından zikredilen eser Salih Zeki'ye göre, yukarıda da ifade edildiği gibi, Zîc el-Mumtehen'den kinayedir. Zamanımıza iki farklı redaksiyonu ulaşan eserin bir nüshası Yeni Camii, nr. 784/2, 69b-229a yaprakları arasında, diğer nüshası ise Berlin, nr. 5750 numarada kayıtlıdır. Kennedy'ye göre her iki nüsha temelde aynı olmakla beraber Berlin nüshası daha sonraki bir "müellif" tarafından düzeltilmiştir. Habeş'in bu Zîc'inde aynı zamanda Memun'un kurduğu rasathaneler ve yapılan çalışmalar hakkında da astronomi tarihi açısından son derece önemli bilgiler vardır.
4. el-Zîc el-Sağir (Küçük Zîc): Zîc el-Şah diye meşhurdur. el-Endelusî, İbn el-Kıftî ve Katip Çelebi tarafından zikredilir. Zîc'in ismi Pehlevi dönemi astronomi yöntemlerine göre hazırlanan bir Zîc intibaını vermektedir.
5. Kitab el-Zîc el-Memunî: İbn el-Nedîm, İbn el-Kıftî ve Katip Çelebi tarafından verilen eserin zamanımıza hiç bir nüshası ulaşmamıştır. Yukarıda da ifade edildiği üzere Salih Zeki bu zici Kitab el-Zîc el-Dımeşkî gibi Zîc el-Mumtehen'den kinaye olarak kabul eder.
6. Kitab el-Amel el-Usturlab: İbn Nedîm, el-Endelusî ve İbn el-Kıftî tarafından zikredilir. Ancak muhtevası hakkında bilgi verilmez. Bu eser muhtemelen Ayasofya, nr. 1654/3, 100b-105b yaprakları arasında Risale fi Usturlab el-Kuri ve III. Ahmed, nr. 3475/2, 79a-89a yaprakları arasında el-Amel bi'l-Usturlab el-Kuri ve Acaibuhu adları altında kayıtlı bulunan eserin aynısıdır.
7. Kitab el-Ebad ve el-Ecram: İbn Nedîm ve İbn el-Kıftî'nin ismini verdiği eseri, Biruni, Tahdid Nihayat el-Emakin li-Tashih Mesafat el-Mesakin adlı kitabında iki kez zikreder ve eserden alıntı yapar.
8. Kitab el-Devair el-Selas el-Mumasse ve Keyfiyyet el-Evsal: Yalnızca İbn Nedîm tarafından zikredilir.
9. Kitab el-Ruham ve el-Mekayis: İbn Nedîm ve İbn el-Kıftî tarafından kaydedilir.
10. Kitab Amel el-Sutuh el-Mebsute ve el-Kaime ve el-Maile ve el-Munharife: İbn el-Nedîm tarafından kaydedilir.
11. Kitab el-Devair el-Mutemasse ve Keyfiyet el-İttisal ila Amel el-Sutuh el-Mutevassite ve el-Kaime ve el-Maile ve el-Munharife: İbn el-Kıftî'nin tek bir eser olarak veridiği bu kitap, muhtemelen yukarıda sadece İbn el-Nedîm tarafından zikredilen sekiz ve on numaralı eserlerin isimlerinin birbirine karıştırılmasından ortaya çıkmıştır. Buna göre Kitab el-Devair el-Mutemasse altı numaralı esere, Keyfiyyet el-İttisal ila Amel el-Sutuh el-Mutevassite ve el-Kaime ve el-Maile ve el-Munharife de on numaralı esere karşılık gelmektedir.

Bu eserlerin yanında klasik kitaplarda zikredilmeyen ancak kütüphanelerde mevcut olan nüshalarda Habeş el-Hâsib'e nispet edilen iki eser daha mevcuttur:
12. Marifet Keyfiyyet el-Ersad ve el-Amel bi-Zat el-Halak: Nüshaları: III.Ahmed, nr.3475/2b, yap.89a-97b; Ayasofya, nr.1654/4, yap.105b-109b.
13. Kitab fi Marifet el-Kure ve el-Amel biha: Küre'nin tanımı ve astronomik rasadlarda kullanımı konusunda kaleme alınmış kısa fakat yoğun bir eserdir ve İslam Dünyası'nda bu konuda telif edilen ilk eserlerdendir. Eser R. Lorch ve P. Kunıtzsch tarafından tenkitli metin, İngilizce tercüme ve üzerinde tarihi bir çalışma ile beraber neşredilmiştir (Fuat Sezgin, Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wiessenschaften c II, s.68-98 içinde, Frankfurt 1985). Ayrıca Adnan Ali Kermuş el-Ferraci aynı eseri, Mecellet Mahad el-Mahtutat el-Arabiyye, c.32/II, s.241-265'de tenkitli metin ve notlarla beraber neşretmiştir.
Habeş el-Hâsib'in verilen eserlerinin dışında çeşitli kaynaklarda zikredilen astronomi ve astronomi aletleri ile ilgili zamanımıza ulaşmamış eserleri bulunmaktadır(bkz. Sezgin, GAS, VI, 173-175).
İbn el-Nedîm, İbn Habeş başlığı altında, Habeş el-Hâsib'in ismini takiben oğlu Ebu Cafer b. Ahmed b. Abdullah b. Habeş'i verir. O da babası gibi bir astronomdu. İbn el-Nedîm, İbn el-Habeş'in Kitab el-Usturlab el-Musattah adlı bir eserini kaydetmektedir.

Kaynaklar

Muhammed b. İshak el-Nedîm, el-Fihrist, Tahkik: Nahid Abbas Osman, Davha 1985, s. 554; Kâdî Ebi'l-Kasım Sâid b. Ahmed el-Endelusî, Tabakât el-Umem, Mısır tarihsiz, s. 63; , Cemaluddin Ebi'l-Hasan Ali b. el-Kâdî el-Eşref Yusuf el-Kıftî, Kitab İhbâr el-Ulemâ bi-Ahbâr el-Hukemâ, Kahire tarihsiz, s.117; Katip Çelebi, Keşf el-Zunun an Esami el-Kutub ve el-Funun, neşreden: Kilisli Rıfat Bilge-Şerefeddin Yaltkaya, İstanbul 1943, c. II, s. 968; Habeş el-Hâsib, "Fi Marifet el-Kure ve el-Amel biha", neşr: Adnan Ali Kermuş el-Ferraci, Mecellet Mahad el-Mahtutat el-Arabiyye, Kuveyt 1988, c.32/II, s.241-265; R. Lorch ve P. Kunıtzsch, "Habash al-Hâsib's Book On The Sphere and Its Use", Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wiessenschaften (edit. Fuat Sezgin, c II, s.68-98 içinde, Frankfurt 1985; J. L. Bergreen, "Habash's Analemma for Representing Azimuth Circles on the Astrolabe", Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wiessenschaften (edit. Fuat Sezgin) içinde, Frankfurt 1991/92, c. VII, s.23-30; Salih Zeki, Asar-ı Bakiye, İstanbul 1329, c.I, s. 156-157; Carl Brockelmann, GAL, c.I, s. 250, SI, s.393; Fuat Sezgin, GAS, c. VI, s.173-175; George Sarton, Introduction to the History of Science, c. I, s.545, 550, 565, 667; W. Ahlwardt, Die Handschriften-Verzeichnisse der Königlichen Bibloethek zu Berlin, Siebzehnter Band, Verzeichniss der Arabischen Handschriften, Berlin 1893, c. V, s.200-203; Aydın Sayılı, The Observatory In Islam, II. baskı, Ankara 1988, s.57-60, 65-69, 75-81; aynı müellif, "Habeş el-Hâsib'in "el-Dimişki" Adiyle Maruf Zîci'nin Mukaddimesi" (Arapça Metin ve Tercüme), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Ankara 1955, c. XIII/IV, s. 133-151; Suter, Die Mathematiker. und Astronomen. der Araber und ihre Werke, Leipzig 1900, s. 12-13; Sevim Tekeli, "Habash al-Hâsib, Ahmad Ibn Abdallah al-Marwazi", Dictionary of the Scientefic Biography, New York 1981, c. V, s. 612-620; E. S. Kennedy, "Parallax Theory in Islamic Astronomy", ISIS, 47(1956), s.42-43; Kennedy W. Hartner, "Habash al-Hâsib al-Marwazi", Encyclopaedia of İslam, new edition, Leiden 1971, c. III, s. 8-9; el-Biruni, Tahdid Nihayat el-Emakin li-Tashih Mesafat el-Mesakin, tahkik: Muhammed b. Tavit el-Tanci, Ankara 1962, s. 101, 122, 181, 190, 199, 202, 205-206, 235, 245; el-Beyruni, el-Asar el-Bakiye an el-Kurun el-Haliye, tahkik: C. Eduard Sachau, Leipzig 1923, s.196, 197, 198; S. Y. Id, E. S. Kennedy, "A Letter of al-Biruni: Habash al-Hâsib's Analemma for the Qible", Historia Mathematica, I(1974), s. 3-1(!!!); C. Schoy, "Beiträge zur Arabischen Trigonometrie", ISIS, V(1923), s.392; C. Nellino, İlm el-Felek, Tarihuhu İnde el-Arab fi el-Kurun el-Vusta, II. baskı, Beyrut 1993, s. 248-249.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts