İhsan Fazlıoğlu: "İbn Haim"

İhsan Fazlıoğlu: "İbn Haim"


Kısaltılmış hâli için bkz.: "İbnü'l-Hâim", T.C. Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c. XXI, İstanbul 2000, s. 62-65.

İbn el-Hâim diye tanınan Ebû el-Abbâs Şihâbuddin Ahmed b. Muhammed b. I'mâd b. Ali el-Karâfî el-Mısrî el-Makdisî el-Şâfiî el-Farazî el-Hâsib, Mısır'da Karâfe-i Sağîr'de 753/1352-3 yahut 756/1355 yılında doğdu.
Şeyhulislâm Sırâcuddin Ömer b. Raslân b. Nasîr el-Şâfiî' el-Belkînî (öl. 805) ve el-Şeyh Celâluddin Ibrahim b. Muhammed el-Şafiî' el-Amyûtî'den (öl. 790) okudu. İbn Hâtim'den ders aldı. Ayrıca hisâb ve hendese sahasında dönemin önemli ismi Ebû el-Hasan Nuruddin Ali b. Abd el-Samed el-Cilâvî el-Mâlikî el-Ferâizî'den tedris etti. Hocaları arasında, özellikle, el-Cilâvî'nin tesirinde kaldı. Nitekim bir çok eserinde, örnek olarak el-Maû'ne ve el-Şubbâk'da, bu hocasına atıf yapar. Öyleki el-Şubbâk'da cedvellerle yürütülen munâsehât ilmini hocası el-Cilâvî'den öğrendiğini zikreder. Bu ifadeler açıkça, onun ferâiz ve hisab ilmini el-Cilâvî'den tahsil ettiğini gösterir.
Mısır'da eğitimini tamamladıktan ve belirli bir süre çalıştıktan sonra Küdüs'e giden İbn el-Hâim, burada çeşitli mahllerde tedris faaliyetinde bulundu. el-Şeyh Zeynuddin Ebû Bekr b. Ömer b. A'rafât el-Kumnî el-Mısrî, 797'de Küdüs'teki el-Salâhiyye medresesine tayin edilince, İbn Hâim ona niyâbet etti. Süreç içerisinde Küdüs'teki ileri gelen hocalardan oldu. Zamanla bütün işlerden el etek çekerek sadece el-Selâhiyye'de ilim tedris etmekle uğraştı. 810'a kadar devam eden bu görevi Şemsuddin Muhammed b. A'tâullah el-Herevî'nin (öl.829) Herât'tan gelip el-Salâhiyye medresesindeki tedris işlerini, İbn el-Hâim'i tasfiye ederek, üstlenmesine kadar devam etti. Ancak 814 senesinde İbn el-Hâim, Küdüs halkının da desteğiyle, el-Herevî'yle beraber el-Salâhiyye'deki vazifeyi, 815'de Küdüs'te vefat edinceye kadar paylaştı. Öldükten sonra Küdüs'teki Me'menullah kabristanına defnedildi. İbn el-Hâim, klasik kaynakların hemen hemen bütününde müspet sıfatlarla yadedilir. Bu sıfatlardan özellikle, "metîn bir din" ile "çalışma sevgisi" dikkat çekmektedir.
İbn el-Hâim'in 780/781'de doğan Muhibuddin Muhammed adlı bir oğlu vardır. Erken yaşta vefat eden bu oğlu, dâhi seviyesinde olup İbn Hacer el-Askalânî ile beraber babasından hadis dinlemiştir. Genç yaşta fıkıh, hadis, arap dili ve kıraat konusunda uzmanlaşan Muhammed, başta el-Ğurer el-mudîe fî şerh nazm el-durer el-seniyye olmak üzere, bir çok da eser kalem almıştır.
İbn el-Hâim uzun süren tedris hayatında bir çok öğrenci yetiştirdi. Bunlardan en ünlüleri, hadisçi, edîb ve tarihçi İbn el-Hacer el-Askalânî diye meşhur Ahmed b. Ali b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Ahmed (öl.852), fakih ve nahivci İbn Ebi el-Vefâ diye tanınan Takiyuddin Ebû Bekr b. Muhammed b. Yusuf el-Küdsî el-Şâfiî' (öl.856), matematikçi Ahmed b. Huseyn b. Ali b. Yusuf b. Ali b. Arslân el-Remlî el-Makdisî (öl.854), fakih, dilci ve ferâizci Zeynuddin Mâhir b. Abdillah b. Necm el-Ensârî el-Şâfiî' (öl.867), matematikçi Şemsuddin Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Mukaddem b. Alîm el-Besâtî (öl.842), matematikçi Imâduddin Ismail b. Ibrahim b. Şeref el-Şafiî' (öl.852), matematikçi Abdurrahman b. A'nber b. Ali b. Ahmed b. Yakub el-Bûtîcî el-Şafiî' el-Kureşî (öl.864), matematikçi el-Siyercî diye meşhur el-Şihâb Ahmed b. Yusuf b. Muhammed b. Ahmed el-Şâfiî' el-Farazî el-Hâsib (öl.862) sayılabilir.
İbn el-Hâim'in yaşadığı dönem Merâğa matematik-astronomi okulunun ikinci dönem üyelerinin tarihten çekildiği ve Semerkant matematik-astronomi üyelerinin de yetişmeye başladığı bir dönemdir. Nitekim onun doğumundan bir süre önce matematikçi el-Huseyn el-Tîbî (öl.743/1342), ile Imâduddin Yahya b. Ahmed el-Kâşî (öl. 745/1344 civarı) vefat etmişti. Ünlü astronom İbn el-Şâtır diye meşhur Ebû el-Hasan A'lâuddin Ali b. Ibrahim b. Muhammed el-Ensârî (öl. 777/1375-1376) henüz hayattaydı ve ilmî faaliyetlerini sürdürüyordu. Öte yandan daha sonra Semerkant okulunun önemli iki üyesi olacak olan Bursalı Musa Kadı-zâde ile Gıyâseddin Cemşid el-Kâşî bu dönemde yetişmeye ve tezâhür etmeye başlamışlardır. Mağrib matematiğinde de İbn el-Bennâ okulunun iki önemli üyesi İbn el-Kunfuz diye meşhur Ahmed b. Huseyn b. Ali el-Kustantînî (öl. 772/1370) ile İbn Haydur diye tanınan Ebû el-Hasan Ali b. Abdillah b. Muhammed b. Haydur (öl. 816/1403) İbn el-Hâim'in muâsırı matematikçiler olarak parlamaktaydılar. Diğer taraftan bu dönemde İbn el-Hâim'in muâsırı, Memluk-Mısır matematik ve astronomisinin önemli ismi Ebû el-Abbâs Ahmed b. Receb b. Tayboğâ el-Kâhirî (öl.850/1447) faaliyetteydi. Teorik ve pratik matematik açısından İbn el-Hâim'den daha üstün bir matematikçi olan İbn el-Mecdî, hendese, trigonometri, hisâb, astronomi, takvim, ferâiz yanında fıkıh ile nahivde de uzman bir alimdi ve bu sahalarda önemli eserler kaleme almıştı.
İbn el-Hâim, mağrib ve maşrık matematiğinin imtizâc ettiği Mısır'da bu iki geleneği şahsında temsil etmiştir. Nitekim, onun eserleri, İbn el-Bennâ hisâb geleneği ile maşrık hisâb geleneği üzerinde kuruludur. Hesap sahasında daha çok toplayıcı ve düzenleyici olan İbn el-Hâim, Şâfiî' fakihi olarak bu mezhebin yayıldığı Mısır ve Bilâd el-Şâm çevrelerinde, bir hoca olarak hisâbı yaygınlaştırmıştır ve yerleştirmiştir. Ancak onun hisâb ilmi, fıkıh çerçevesinde inşâ edilmiştir. Hisâb el-hevâi ve hisâb el-hindî geleneklerini aynı anda temsil eden İbn el-Hâim, eserlerinde muhtevayı genişletmek yerine, ayrıntılarla derinleştirmeyi tercih etmiş; böylece eserleri, Islâm amelî hisâb külliyâtını oluşturmuştur. Matematik uslubunda da Öklitçi hendesî yaklaşıma yer vermemiş; aksine tamamen analitik bir bir çizgi takip etmiştir.
İbn el-Hâim'in eserleri, başta hisâb el-hindî ve hisâb el-hevâî olmak üzere, Islâm hisâb sistemlerinin bütün ayrıntılarını kuşattığı için önemlidirler. Bu eserler, pozitif tam ve rasyonel sayılar dört işlem (toplama, çıkrma, çarpma, bölme) ile kök hesablarında (kare ve küp kök) dört işlem gibi konularda, Islâm matematiğinin ulaştığı bütün ayrıntıları ihtiva eder. Ayrıca bu eserler, fıkhî bağlamda, hesabın amelî tarafını ve günlük uygulanımlarını dikkate alan bir çerçevede telif edildiklerinden, Islâm medeniyetinde matematiğin günlük hayatın hangi kısım ve konularına uygulandığının tespiti bakımından vazgeçilmez kaynaklardır. Öte yandan analitik uslûb çizgisinde nazarî yönü de dikkate alan İbn el-Hâim, ayrıntılarda, Islâm matematiğindeki farklı geleneklerin fikirlerini isim vererek zikretmektedir. Bu durum İbn el-Hâim'in Islâm hisâb kültürüne vukufiyetini gösterdiği gibi; eserlerinin de Islam hisâb tarihi açısından çok önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, ferâiz ilmi, İbn el-Hâim'in eserlerinden bütün ayrıntılarıyla müşâhade edilebilir. Bunlara ek olarak, İbn el-Hâim, İbn el-Bennâ çizgisini takip ederek, talîmî bir kaygıyla yazmış olduğundan bu eserler dönemin matematik eğitim tarihi açısından da önemli birer malzemedirler.
Neticede, İbn el-Hâim'in eserleri ile bu eserlere yazılan şerhler, hâşiyeler, talikler ve yapılan nazımların, başta Istanbul olmak üzere Anadolu ve Mısır ile Bilâd el-Şâm ülkeleri ve dünya yazma kütüphanelerinde bulunan nüshaları dikkatle tahlil edilirse; İbn el-Hâim'im yaşadığı dönemden başlayarak klasik hisâb geleneğinin terkedilip Yeniçağ Batı Avrupa hisâb tekniklerinin benimsenmesine kadar olan dönemde, Islâm dünyasında, bahusus Osmanlı döneminde fıkhî-amelî çerçevedeki hisâbta bir İbn el-Hâim okulundan rahatlıkla bahsedilebilir.
Eserleri:
İbn el-Hâim, nahiv, fıkıh, tefsîr, hisâb, cebir ve ferâiz sahalarında olmak üzere otuzu aşkın eser kaleme almıştır. Ancak el-hâsib ve el-farazî nisbelerinin de telmih ettiği gibi döneminde hisab ve ferâiz sahasında ileri gelen bir kişiydi ve bu sahadaki eserleriyle tebârüz etti. Teliflerinde ilim ile edebî bir araya getiren bir kişiydi. Bu açıdan kuru ve kaba olmayan uslubunda, ibareler kolay ve basit, belâğât güçlüdür. Bu da özellikle talîmî kaygılarla kaleme alınmış eserlerinin yaygınlaşmasına ve başta Osmanlı Anadolusu ve Rumelisi olmak üzere Mısır ve Bilâd el-Şâm ülkelerindeki Medreselerde okutulmasını sağlamıştır.
A. Matematik eserleri:
a. Hisâb el-hevâî:
1. el-Maû'ne fî ilm el-hisâb el-hevâî: İbn el-Hâim'in hisâb el-hevâî konusunda 791 tarihinde, öğrencilerinin isteği üzerine telif ettiği bu eser ( Keşf el-zunûn,1743), daha sonra bu sahanın temel kitaplarından olmuştur. İbn el-Hâim bu eserinde hisâb el-hevâî'nin hemen hemen bütün kâidelerini ele almış ve sayısal örneklendirmelerle açıklamıştır. Ayrıca eserini telif ederken İbn el-Bennâ'nın Telhis a'mâlel-hisâb ve el-Makâlât el-riyâziyye fî el-kavâid el-hisâbiyye'sinden, Kerecî'nin el- Bedi' fî a'mâl el-hisâb'ından, el-Harizmî'nin Kitâb el-muhtasar fî ilm el-cebr ve el-mukâbele'sinden, İbn Sînâ'nın el-Şifâ' adlı külliyatının ilgili kısımlarından, Harizmî el-Kâtib'in Mefâtîh el-ulûm'undan ve diğer klasik Islam matematikçileri ve eserlerinden faydalanmıştır. Eserde, tam ve rasyonel sayılar üzerine yapılan aritmetiksel işlemler ile ilgili Islam dünyasındaki mevcut birikim tamamen serimlenmiştir. Ancak el-Maû'nemisâha ve cebire yer vermemekle, hisâb el-hevâî kitaplarının Kerecî'den beri yerleşen formunun dışına çıkmıştır. Bu duruma, muhtemelen cebir sahasında telif edilen kitapların sayısının artması yanında cebir bilgilerinin hisab el-hindî'den bahseden hisab kitapları tarafından işlenmesi sebeb olmuş olabilir (Istanbul yazma kütüphanelerinde ona yakın nüshası vardır; örnek olarak bkz. Lâleli nr. 2763, Şehid Ali nr. 2706).
Osmanlı döneminde el-Maû'ne'ye Muhammed b. Ebi Bekr el-Ezherî bir haşiye kaleme almış ( Keşf el-zunûn, 1743), Ahmed b. Muhammed b. Muhammed b. el-Hümam (992/1584'te sağ) ise bir şerh yazmıştır (Kandilli Rasathanesi, nr. 122/2). el-Maû'ne'ye diğer bir şerh Cemaluddin Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ali el-Şinşevrî (öl. 999/1591) tarafından kalem alınmıştır.
Eseri, Hudeyr Abbâs el-Münşidâvî, tahkik ederek yayınlamıştır (Bağdâd 1988).
el-Maû'ne, İbn el-Hâim'in daha önce bu sahada yazdığı bütün diğer eserlerini ihtiva etmektedir; ayrıca daha sonra yazdığı eserlerde de mufassal bilgi için el-Maû'ne'yi salık vermektedir. Bu itibarla el-Maû'ne'nin İbn el-Hâim'in hisâb el-hevâî'ye dayalı hisâb sisteminin bütününü kuşattığı söylenebilir; bu açıdan eser bir "hisâb ansiklopedisi" olarak düşünülebilir.
Eser bir mukaddime, üç kısım ve bir tekmileden oluşmaktadır. Mukaddimede hisabın tanımı, konusu ve sayının kısımları; sayıların adları ve merâtibi ile sayıların isim ve basamak cihetinden terkibi konuları ele alınır. Birinici kısım pozitif tam sayılar hesabına ilişkindir. Iki babtan oluşan bu kısımda, hisâb-ı hevâî geleneğine uyularak toplama ve çıkarma incelenmeden birinci babda çarpma ikinci babta bölme ele alınır. Ikinci kısımda pozitif rasyonel sayıların hisâbı gözden geçirilir. Kesir tanımının İbn el-Hâim'de de bir problem olduğu gözükmektedir. Nitekim kesrin tanımında iki görüş olduğunu belirten İbn el-Hâim, Cumhur'un görüşünün "kesir, hakikaten ya da hükmen bazı parçalara (cüz/eczâ) sahip parçalardır" şeklinde olduğunu; Abdulhak b. Tâhir ile İbn el-Bennâ'nın ise "parçalı olan iki sayı arasındaki nisbetin ismidir" dediğini belirtmektedir. Örnek olarak "dördün yarısı" (nısf el-erbaa) dendiğinde, birinci ekole göre, yarım, ikinin ismidir; ikinci ekole göre ise, dörde göre ikinin nisbet olmasının ismidir ( el-Maû'ne, 115).
Üçüncü kısımda kök hesabını geniş şekilde ele alan İbn el-Hâim, ilk önce pozitif tam sayıların kare köklerinin tespitini inceler; akabinde irrasyonel sayıların yaklaşık kare kök hesabını ele alır ve burada Ibrahim el-Iklidîsî'nin el-Fusûl fî el-hisâb el-hindî'si ile İbn el-Bennâ'nın Telhîs a'mâl el-hisâb'ındaki kaideleri verir. Bu durum İbn el-Hâim'in maşrık ve mağrib hisab geleneklerini mecz etmeye çalışmasına güzel bir örnektir. İbn el-Hâim daha sonra köklerin toplamı, çıkarımı, çarpımı ve bölümünü gözden geçirir. Ayrıca bu kısımda zevât el-esmâ ve munfesilât hesabını, dört temel aritmetik işlem çerçevesinde ele alır. İbn el-Hâim'im eserinde ilginç olan bir noktada da, genel hisab kitaplarında fazla görülmeyen küp kök hesabına yer vermesi; aynı zamanda tam ve irrasyonel sayıların küp köklerinin tespit kaidelerini zikretmesidir.
Tekmile kısmında, İbn el-Hâim, otuzaltı fasılda hisaba ilişkin bazı kâideleri ve problemleri ele alır. Birinci fasılda oran-orantı kâidesi ile aritmetik, geometrik ve harmonik oranı inceler. Ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fasıllarda dizileri konu edinen İbn el-Hâim aritmetik ve geometrik dizilerin toplamını veren kaideleri gözden geçirir. Daha sonra altıncı ve yedinci fasılda dört orantılı sayı ve çift yanlış kâidesi ile bilinmeyenlerin tesbiti hesabını verir. İbn el-Hâim, dokuzuncu fasıldan otuzaltıncı fasıla kadar da çeşitli başlıklar altında ve ayrıntılı bir şekilde çözümlü problemleri konu edinir.
2. el-Vesîleel-Maû'ne yaygınlaşınca bizzât İbn el-Hâim tarafından 792 tarihinde el-Vesîle ilâ sinaat el-hevâ adıyla ihtisar edilmiştir ( Keşf el-zunûn, 2010). Bu ihtisar da bir mukaddime, üç kısım ve bir tekmilden oluşmaktadır (Sadece Istanbul yazma kütüphanelerinde beşi aşkın nüshası vardır Lâleli nr. 2766; Millet Feyzullah nr. 1366; Hasan Hüsnî nr. 1135).
el-Vesile, Sibt el-Mârdînî olarak tanınan Muhammed b. Muhammed b. Ahmed (öl. 912/1506) tarafından Irşâd el-tullâb ilâ vesîlet el-hisâbadıyla şerh edilmiş ve bu şerh Osmanlı matematiğinde mütedavil eserlerden olmuştur (Laleli, nr. 2700/1). Osmanlı döneminde ise Şeyhülislâm Zeynuddîn Ebu Yahya Zekerîyya b. Muhammed b. Ahmad b. Zekeriyya el-Ensarî el-Suneykî el-Mısrî (öl. 926/1520) el-Vesîle'ye öğrencilerinin isteği üzerine Feth el-dâim bi-şerhi vesîlet İbn el-Hâimadıyla bir şerh kaleme almıştır (Istanbul Üniversitesi Ktp., AY, nr. 2855). Döneminin tanınmış astronomu İbn el-Nakîb diye bilinen Ahmed b. Ibrahim el-Halebî, el-Tabib (öl. 971/1563) el-Vesîle'ye Ebû el-Latîf el-Hisnkeyfî'nin el-Kavâid el-celîle fî mekâsid el-vesîle adıyla yaptığı ihtisarın üzerine bir şerh yazmıştır.
Eser, Ahmed Nasîf el-Cenâbî tarafından tahkik edilip incelenmiştir.
3. el-Mubdi': Bu eser de el-Maû'ne'nin ihtisarıdır ve el-Vesîle'den daha muhtasardır. Müellif nüshası için bkz. Veliyüddin Efendi, nr. 3179/39 (811'de tamamlanmıştır).
4. el-Luma' fî el-hisâb: İbn el-Hâim'in hisâb el-hevâî sahasındaki ikinci önemli eseridir ( Keşf el-zunûn, s.1562). Bu eser sadece hisab tarihi açısından değil, feraiz hesaplarına giriş olmak üzere kaleme alındığından, fıkıh açısından da önem arzetmektedir. Eser bir mukaddime ve üç babtan oluşmaktadır. Birinci babta pozitif tamsayıların çarpımı, ikinci babta pozitif tamsayıların bölümü, üçüncü babta rasyonel sayılar üzerinde dört temel aritmetik işlemin icra edilişi ele alınmaktadır (Sadece Istanbul yazma kütüphanelerinde onu aşkın nüshası vardır, örnek olarak bkz. I.Ü. AY., nr.1534, Lâleli nr. 2758, Aşir Efendi nr. 440) Eser 1241 tarihinde Bulak'ta basılmıştır. Ayrıca Kahire'de tarihsiz olarak Metn el-lâmi'' adıyla ikinci kez yayınlanmıştır (Serkîs 270).
Eser, Sibt el-Mârdînî diye meşhur Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Ğazzâl el-Dımeşkî (öl. 907/) tarafından Şerh el-luma' fî el-hisâbadıyla şerhedilmiştir (Esad Efendi, nr. 3166). Osmanlılar döneminde İbn el-Hâim'in metni ve Sıbt el-Mârdînî'nin şerhinin mütedâvil olması yanında, eser, Ahmed b. Musa b. Abdulğaffâr el-Mâlikî el-Medenî (öl. 921/1515'te sağ- Fatih, nr. 3447), ve Akovalızade Hâtem (993/1585'te sağ) tarafından şerhedilmiştir. Akovalızade, şerhini, el-Luma''yı öğrencilere okuturken, öğrencilerin isteği üzerine, telif etmiştir. Şerh hacimli olup dönemin matematiği açısından önemlidir (Süleymaniye, Giresun, nr. 166). el-Luma''ya diğer bir şerh Ali b. Muhammed b. Ali el-Amlîtî el-Ezherî el-Mâlikî tarafından Keşf en-nikâb fî ilm el-hisâb adıyla kaleme alınmıştır (Ezheriyye, nr. [36], 4378; Fihris el-ezheriyye, c. VI, s. 153).
4. Muhtasar vecîz fî ilm el-hisâb: Hisâb el-hevâî hakkında bir eserdir. Bir mukaddime, beş bab ve bir hatime üzere telif edilmiştir.
b. Hisâb el-hindî:
1. el-Hâvî fî ilm el-hisâb: İbn el-Bennâ el-Merrâkuşî diye tanınan Sirâcuddin Ebu el-Abbâs Ahmed b. Muhammed b. Osman el-Ezdî'nin (öl.721/1321) hisab el-hindî sahasında kaleme aldığı Telhîs a'mâl el-hisâb'ı İbn el-Hâim, 782 tarihinde el-Hâvî fî Ilm el-hisâb adıyla dört bab ve bir fasılda ihtisar etmiştir ( Keşf el-zunûn, c.I,s.629). Eser Muhtasar telhîs İbn el-Bennâ olarak da bilinir. İbn el-Hâim el-Ma'ûne'de bu eserine atıf yapar (s.105). Birinci babta sayı, ondalık konumlu sistem, pozitif tam ve pozitif rasyonel sayı ile tek, çift ve asal sayı gibi diğer sayı türleri kısaca tarif edilir. Akabinde beş fasılda sırasıyla pozitif tam sayılarda toplama, çıkarma, çarpma, bölme, cebr ve hatt ele alınır. Ikinci babta rasyonel sayılarda dört temel aritmetik işlem, üçüncü babta kökler hisabı, dördüncü babta oran-orantı ile son fasılda cebir ve mukabele incelenir (Istanbul yazma kütüphanelerinde ona yakın nüshası vardır; örnek olarak bkz. Yazma Bağışlar nr. 1347; Lâleli nr. 1327). Ahmed b. Sadaka el-Sıddîkî (öl. 905/1499-1500) tarafından nazma çekilen ( Keşf el-zunûn, 629) İbn el-Hâim'in bu ihtisar'ı Osmanlı döneminde Muhammed b. Ebi'l-Feth el-Sûfî (öl.950/1543 civ.) ve Rağıb Paşa Hocası diye tanınan Ibrahim b. Mustafa el-Halebî (öl.1190/1776) tarafından şerhedilmiştir.
Mustafa Sıdkı'nın talebesi Şekerzade Feyzullah Sermed, hocasından matematik tahsil ederken, İbn el-Bennâ'nın Telhîs'i ile İbn el-Hâim'in el-Hâvi'sindeki örnek-problemleri çözümleri ile beraber ayrı bir eser olarak bir araya getirmiştir (Esad Efendi, nr. 3150/2, müellif nüshası).
Eser, Hudeyr Abbas Muhammed el-Munşedâvî ve Reşîd Abdurrazzak el-Sâlihî tarafından tahkik edilip yayınlanmıştır (Bağdad 1988).
2. Murşidet el-tâlib ilâ esnâ el-metâlib: İbn el-Hâim'in, 783/1381 tarihinde hisâb el-hindî sahasında kaleme aldığı bir eserdir. el-Maû'ne'de atıf yaptığı (s.117) bu eser bir mukaddime, iki kısım ve bir tekmileden oluşmaktadır ( Keşf el-zunûn,1655; Hediyyet el-â'rifîn, I, s.121; Şehid Ali nr. 2706, Lâleli nr. 2762). Cemaleddin Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ali el-Şinşevrî el-Farazî el-Şâfiî' (öl. 999/1591) bu esere 997 tarihinde Buğyet el-râğıb fî şerhi murşidet el-tâlib adlı bir şerh yazmıştır (Diyarbekir, nr. 746/4).
3. Nuzhet el-nuzzâr fî sınâa't el-ğubârMurşidet el-tâlib ilâ esnâ el-metâlıb mütedâvil olunca müellifi İbn el-Hâim tarafından Nüzhet el-nuzzâr fî sınaat el-ğubâr adıyla, bir mukaddime, iki bab ve bir hatime olmak üzere ihtisar edilmiştir. Eserde pozitif tam sayılar, pozitif rasyonel sayılar ve oran-orantı konuları aritmetiği ele alınmaktadır ( Keşf el-zunûn, 1655, 1942 Izâh el-meknûn, II, s. 643). Eser, Muhammed b. Muhammed b. Ahmed Sıbt el-Mârdînî tarafından şerhedilmiştir. Işte bu muhtasar eser Osmanlılarda hisab el-hindi sahasında en çok işlenen eserlerden biri olmuştur (Istnabul yazma kütüphanelerinde onu yakın nüshası vardır; örnek olarak bkz. Lâleli nr. 2717; I.Ü.AY. nr. 6115; Şehid Ali nr. 1198). Eser, Şeyhülislâm Zeynuddîn Ebu Yahya Zekerîyyâ b. Muhammed b. Ahmad b. Zekeriyyâ el-Ensârî el-Suneykî el-Mısrî (öl. 926/1520), İbn el-Nakîb olarak tanınan Ahmed b. Ibrahim el-Halebî (öl. 971/1563), Urfe b. Muhammed el-Urmevî (öl. 931/ ), Raziyuddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ibrahim b. Yusuf b. Abdurrahman el-Hanbelî el-Halebî (öl. 971/1563), Şihâbuddin Ahmed b. Muhammed el-Ğazzî (öl. 983/1576), Cemaluddin Muhammed b. el-E'azz ed-Dımeşkî (987'de sağ), Şemsuddin Ebu Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Ebi'l-Hayr Amuş el-Şerif el-Ermeyunî (1019/1610'da sağ), Kemaluddin b. Yahya b. Takiyuddin b. Ubâdet b. Hibetullah el-Halebî el-Dimeşkî el-Şâfiî' el-Farazî (öl.1054/1644), İbn el-Cemâl olarak tanınan Ali b. Ebi Bekr b. Ali b. Ebi Bekir b. el-Cemâl el-Ensârî el-Mekkî (öl. 1072/1662) ve Hekimbaşı Muhammed Efendi (öl.1136/1723) tarafından şerhedilmiştir. Yahya b. Muhammed el-Hattab el-Ruaynî (öl.990/1587) adlı bir alim de İbn el-Hâim'in bu eserini ihtisar etmiştir. Eser sadece ulema arasında değil zaviyelerde bile okutulmuştur (Hamidiye, nr. 881/2, h. 1161'de Şeyh Abdülmecid Sivasî zaviyesinde). Kâtip Çelebi, İbn Emr A'kale diye meşhur Ibrahim b. Muhammed'in Nuzhet'e bir talikat yazdığını; el-Şeyh Şihâbuddin Ebû el-Abbâs Ahmed el-Beyrûtî'nin de memzûc bir şerh kaleme aldığını kaydeder ( Keşf el-zunûn, 1942). Bağdalı Ismail Paşa da Abdülkadir b. Muhammed el-Feyyûmî ile Kemaluddin Muhammed el-Nuveyrî'nin Nuzhet'i şerh ettiğini belirtir ( Izâh el-meknûn, II, 643).
c. Ilm el-cebr ve el-mukâbele:
1. Şerh el-urcûzet el-yâseminiyye fî el-cebr ve el-mukâbele: İbn el-Yasemîn diye meşhur Ebû Muhammed Abdullah b. Haccâc'ın (öl.601/1204) ünlü eseri el-Urcûze fî el-cebr ve el-mukâbele adlı eserinin şerhidir ( Keşf el-zunûn,I,63). İbn el-Hâim 789'da Mekke'de tamamladığı şerhini bir mukaddime, üç bab ve bir hatime üzere kalme almıştır. Şerhde cebir ve mukâbelede kullanılan temel terimler tanıtılmış, bilinmeyen nicelikler üzerindeki hisâb işlemleri gösterilmiş ayrıca altı temel cebir denklemi incelenmiştir (Köprülü Fazıl Ahmed Paşa nr. 947).
2. el-Mukni' fî el-cebr ve el-mukâbele: Cebir ve mukabele ilminde, el-bahr el-tavîl vezninden bir lâmiye olarak telif edilmiş, 59 beyitlik bir kasidedir ( Keşf el-zunûn, 1809). Eser, bilinmeyen niceliğin türleri ve özellikleri, sayısal işlemler, köklere ilişkin işlemler ve cebirsel denklemler üzerinedir.
Eser, Muhammed b. Muhammed b. Ahmed Sıbt el-Mârdînî tarafından Şerh kasîdet el-mukni' fî ilm el-cebr ve el-mukâbele, Ebû Yahya Zeynüddin Zekeriyyâ b. Muhammed b. Ahmed el-Ensârî (öl.926) tarafından da Feth el-mübdi' fî şerh el-mukni' adıyla şerhedilmiştir. el-Ensâri şerhi öğrencilerinin isteği üzerine yaptığını mukaddimede söylemektedir. Atâullah b. Ahmed b. Atâillah b. Ahmed el-Mısrî el-Ezherî el-Mekkî (1186/1772'de sağ) eseri önce telhîs etmiş ardından Şerh el-kavl el-mubdi' fî telhîs el-mukni' adıyla bir şerh yazmıştır. Eser ve el-Ensârî şerhi Yahya U'lvân Hassûn ve Mîrî A'bbûdî Futûhî tarafından tahkik edilmiştir.
3. el-Mumti' fî şerh el-mukni': Eser, müellif tarafından el-Mukni' üzerine 810 tarihinde yazılmış bir şerhtir. Müellif nüshası Chester Betty nr. 3881'de bulunmaktadır. ( Keşf el-zunûn,1809; Şehid Ali nr. 2706)
4. el-Musri' fî şerh el-mukni'el-Mumti''nin 810 tarihinde Mescid el-Aksa'da tamamlanmış muhtasarıdır (Lâleli nr. 3737 ve 3752).
d. Hisâb el-ferâiz:
1. Ibrâz el-hafâyâ fî fenn el-hisâb el-vesâyâ: Ferâiz hakkındadır. Şemseddin el-Dâvudî, İbn el-Hâim'in bu eseri tamamlayamadığını söyler ( Tabakât el-müfessirîn, I, 83; Izâh el-meknûn, I, 10).
2. Terğîb el-râiz fî ilm el-ferâiz: Ferâiz hakkındadır ( Izâh el-meknûn, I,282).
3. el-Nefehat el-kudsiyye fî ihtisâr el-rahbiyye: Ferâiz hisabları hakkındadır. el-Tuhfet el-kudsiyye olarak da bilinir ( Hediyyet el-ârifîn, I,120).
4. el-Fusûl fî el-ferâiz: Ferâiz hakkında kapsamlı bir eserdir. Eser ferâiz hisabının bütün usulunu ihtiva edecek şekilde fasıllara taksim edilmiştir. Aynı zamanda el-Fusûl el-mühimme fî mevârîs el-ümme adıyla da bilinir ( Keşf el-zunûn 1265-1266, 1271-1272; Hediyyet el-arifîn, I,121; Lâleli nr. 3705, Esad efendi nr. 1134). Eser, Sıbt el-Mârdînî tarafından Şerh el-fusûl el-mühimme fî mevârîs el-ümme adıyla şerhedilmiştir. Ayrıca Zekeriyyâ el-Ensârî esere Ğâyet <Ğarâbet> el-vusûl ilâ şerh el-fusûl ve Menhec el-vusûl ilâ tahrîc el-fusûl adlarıyla iki ayrı şerh kaleme almıştır ( Keşf el-zunûn 1272).
5. el-Kifâye fî el-ferâiz: Ferâiz hisabı hakıkında 1096 beyitlik bir manzumedir.
6. Şerh el-kifâye fî el-ferâiz: Şemsuddin el-Dâvudî'nin bildirdiğine göre İbn el-Hâim bu eseri tamamlayamamıştır ( Tabakât el-müfessirîn,I,83).
7. el-Şubbâk ( el-Munâsehât bi el-cedvel): Mîrâs hisâbları konusundadır. Değişik isimleri bulunmaktadır. Eser, Hudeyr Abbâs el-Münşedâvî ve Neclâ Kâsım Abbâs tarafından tahkik edilip yayınlanmıştır (Merkez Ihyâ el-Turâs el-Ilmî el-Arabî).
8. el-Cumel el-vecîze fî el-ferâiz: Ferâiz hakkında bir risâledir.
9. Şerh el-ca'beriyye fî el-ferâiz: Ferâiz hakkında olan bu eserinden el-Maû'ne'de bahseder (s.117).
10. Risâle fî el-ğirbâl: İbn el-Hâim bu konuda el-Ma'ûne de bahseder (s.105). Ayrıca İbn el-Bennâ'nın Telhîs'indeki konuyla ilgili kısma atıf yapar. Eserin konusu asal sayıların tesbiti ile ilgili bir yöntemi tanıtmadır (Istanbul yazma kütüphanelerinde beşe yakın nüshası vardır; örnek olarak bkz. Lâleli nr. 3752; Köprülü Mehmed Asım Bey nr. 705) . Bu küçük eseri, Hudeyr Abbâs el-Münşedâvî ve Reşîd el-Sâlihî tahkik edip yayınlamışlardır ( el-Mevrid, S.1, 1988).

11. Ğâyet el-sûl fî el-ikrâr bi el-deyn el-mechûl: Eser, 797'de telif edilmştir. Bir mukaddime, iki fasıl ve bir hâtimeden müteşekkil eserde sayısal olarak beş farklı yolla çözülen on iki problem ele alınmaktadır ( Izâh el-meknûn, II,139; Istanbul yazma kütüphanelerinde ona yakın nüshası vardır; örnek olarak bkz. Hasan Hüsnî nr. 1279, Esad Efendi nr. 3170, Bayezid nr. 4525).

İbn el-Hâim'in hangi hisab türüne girdiği tespit edilemeyen Miftâh fî el-hisâb adlı bir eseri daha vardır. Bu eseri, İbn Şeref diye bilinen Imâduddin Ismail b. Ibrahim (öl.852) Esnân el-miftâh olarak ihtisar etmiştir ( Keşf el-zunûn, 91, 1769). Sâlih Zeki'ye göre Sıbt el-Mârdînî de bu eseri şerhetmiştir. Salih Zeki, ayrıca, İbn el-Hâim'in el-Maû'ne fî hisâb el-hindî adlı bir eseri olduğunu kaydetmektedir ( Asâr-i bâkiye, II, s. 281).
B. Ilm el-fıkh:
1. Nuzhet el-nufûs fî beyân hukm el-teâ'mul bi el-fulûs: Mescid el-Aksa'da 803 zilhiccesinde tamamladığı bu eserinde, alışveriş, borçlanma ve kiralama gibi konularda paranın kullanımına ilişkin fıkhî hükümleri incelemekte; paranın değerinin artması yahut azalması hâlinde ortaya çıkan durumun fıkhî tahlilini yapmaktadır. Uslub olarak, önce bu konuda fukahanın görüşlerini verir; daha sonra kendi kanaatini serdeder. Genel çerçevesi Şâfiî' fıkhı olmasına rağmen diğer sünnî mezheblerin görüşlerini de dikkate alır. Bir mukaddime ve iki bab üzere telif edilen eserin birinci babında mukaddemat, ikinci babında ise maksad ele alınmaktadır.
Eser, Abdullah b. Muhammed b. Ahmed el-Tarîkî tarafından tahkik edilmiştir (I. baskı Rıyâz 1990, II. baskı Riyâz 1991). Ayrıca Ebu Abdullah Muhammed b. el-Hasen b. Ismail tarafından tahriçli bir şekilde tekrar yayınlanmıştır (Beyrut 1995, s. 127-176).
2. el-Luma' fî el-hass alâ ictinâb el-bida': Bu eserinde, dinin usulüne bağlı kalma ile bidattan kaçınmayı ele almıştır.
3. Tahkîk el-ma'kûl ve el-menkûl fî nefy el-hukm el-şerî' 'an el-efâ'l kabl ba'set el-Resûl: Peygamberlerin gönderilmesinden önce vukû' bulan amellerin hükmü problemini ele alan fıkhî bir eserdir.
İbn el-Hâim'in fıkıh alanında, ayrıca, el-Muğrib in istihbâb reka'teyn kable el-mağribel-Tahrîr bi-delâlet necâset el-hınzîrCuz'ün fî sıyâm sıttete eyyâmin min şevvâlDef' el-melâm a'n el-kâil bi-istihbâb el-kıyâm, adlı eserleri bulunmkatadır ( Izâh el-meknûn, I,580). Öte yandan yine fıkıh sahasında, Tahrîr el-kavâid el-alâiyye ve temhîd el-mesâlik el-fıkhiyye ( Izâh el-meknûn, I,233) ile el-I'câle fî hukm istihkâk el-fukahâ' eyyâm el-betâle ( Keşf el-zunûn, 1125; Hediyyet el-arifîn, I, 121) tamamlayamadığı iki eseri daha bulunmaktadır.
C. Ilm el-tefsîr:
1. el-Tibyân fî tefsîr ğarîb el-Kurâ'n: Kurâ'n'-ı Kerimde'ki ğarîb kelime ve ifadelerin tefsiri konunda olan eserin en önemli özelliklerinden birisi İbn el-Hâim'in kendinden önce bu sahada telif edilmiş, başta Ebû Bekr Muhammed b. Azîz el-Sicitânî'nin (öl. 330) Tefsîr ğarîb el-Kurâ'n'ı olmak üzere, bütün eserlerden istifade etmiş olmasıdır. Bu açıdan Tibyân, İbn el-Hâim'in eklemeleri haricinde, kendisinden önceki Ğarib el-Kurâ'nçalışmalarının bir hulasasıdır denebilir. İbn el-Hâim, eserin mukaddimesinde öncelikle takip ettiği yöntemi verir. Bu yönteme göre, ğarîb kelimleri Kurâ'n-ı Kerim'deki surelerin tertibine göre düzenlemektedir ( Izâh el-meknûn, I, 223).
İbn el-Hâim'in Tibyân'ı telifdeki esas amacı, el-Sicistânî'nin eserini tehzib ve ğarib kelimeleri surelere göre tertip etmektir. Gerekli gördüğü yerlerde eklemelerde bulunan İbn el-Hâim, el-Sicistânî'nin ibaresi ile kendi eklemelerini "keskin z ve gözlü h ile" biribirinden ayırmıştır. el-Sicistânî'nin ibarelerinden yalnızca talik yapacağı kısmı aktaran İbn el-Hâim, ğarîb kelime ve ibârelerin tefsirinde daha çok dile, özellikle Kurâ'n-ı Kerim'deki dile ağırlık verir. Bu çerçevede yalnızca kelimenin tefsiriyle yetinmez; ayrıca lafzın asıl anlamı, iştikâkı, nezâiri ve tefsiri ile de ilgilenir. Şiirden şevâhid getirme meselesinde ise ne İbn Kuteybe'nin Tefsir ğarib el-Kurâ'n'ındaki gibi fazla ne de Mekki bi Ebi Talib'in el-Umde fi el-ğarib el-Kurâ'n'ındaki gibi az, orta karar bir tutum içindedir. Çalışmasında ise, büyük oranda el-Cevherî'nin el-Sıhâh'ı, Buhârî'nin Sâhih'i ve İbn Cinnî'nin Sırr sınaat el-i'râb'ına dayanmıştır. Son olarak eserini bazı fevâid ve uyarılarla bitirmiştir. Hacimli olan eser Fethî Enver el-Dâbûlî tarafından tahkik edilip neşredilmiştir (Kahire 1992).
2. el-Birr el-I'câc fî şerh el-minhâc: el-Nevevî diye meşhûr Ebû Zekeriyyâ Muhyiddin Yahya b. Şeref b. Birrî b. Hasan el-Şâfiî''nin (öl.677) Minhâc el-tâlibîn ve umdet el-müftiyyîn adlı eserinin eksik kalmış bir şerhidir ( Izâh el-meknûn,I,165).
3. Kıta'tun ceyyidetun min el-tefsîr: İbn el-Hâim'im tamamlayamadığı tefsirinden bir parçadır.
D. Ilm kelâm:
1. el-I'kd el-nadîd fî tahkîk kelimet el-tevhîd ( Izâh el-meknûn, II,111).
E. Ilm el-I'râb:
1. Tuhfet el-tullâb fî nazm kavâid el-i'râb: Bu eserinde Ibm Hişâm diye bilinen Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf'un (öl. 762) Tuhfet el-tullâbolarak isimlendirilen Kavâid el-i'râb'ını nazma çekmiştir. Akabinde bu nazmı 795'de uzun bir şekilde şerhetmiş (Bâyezid nr. 2948; Laleli 3456), daha sonra bu şerhi el-Kavâid el-hisân fîmâ yutekavvamu bihi el-lisân adıyla ihtisar etmiştir. Bu muhtasar el-Sımât olarak meşhur olmuş; İbn el-Hâim'de kendi muhtasarını kaside-i mimiyye şeklinde bahr el-basîtle nazma çekmiştir ( Nazm el-Sımât). 350 beyit olan bu kasideyi de daha sonra yine kendisi şerhetmiştir ( Keşf el-zunûn, I,124; Hediyyet el-arifîn, I,120).
2. Hulâsat el-hulâsa fî el-nahv: Nahiv konusunda küçük bir eserdir.
F. Şiir:
Bağdadlı Ismail Paşa, İbn el-Hâim'in bir divanı olduğunu kaydetmiştir (Hediyyet el-arifîn, I,126).;

Kaynaklar
İbn Hacer el-Askalânî, Inbâ' el-ğumr, nşr. Hasan Habeşî, II, Kahire 1971, s.525; el-Sehâvî, el-Dav' el-lâmi', II, Beyrut trsz, s.157-158; el-Şevkânî, el-Bedr el-tâi', I, Kahire 1348, s.117-118; Şemsuddin el-Dâvudî, Tabakât el-müfessirîn, nşr. Ali Muhammed Ömer, I, 1972, s.82; İbn el-Imâd el-Hanbelî, Şezerât el-Zeheb, I, Mısır 1350, s.109; Mucîduddin el-Hanbelî, el-Uns el-celîl, II, Mısır 1283, s.455; R. Şeşen, Muhtârât min el-mahtûtât el-arabiyye el-nâdire fî mektebât Türkiyâ, Istanbul 1997, s.169-173 (rakam 245.); Sâlih Zek, Asâr-ı bâkiye, II, s.281-282; Hediyyet el-arifîn, I, 120-121; GALSII, s.154-155; Suter, s. 171-172 (nr.423). Izgi, I, s.226-233.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts