İhsan Fazlıoğlu: "Abdurrahîm Mar'aşî"

İhsan Fazlıoğlu: "Abdurrahîm Mar'aşî"


Kısaltılmış hâli için bkz. "Abdurrahim Maraşî", Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, c. I, İstanbul 1999, s. 73.

Fakîh, mütekellim, matematikçi, müderris. Tam adı Abdurrahîm b. Ebî Bekr Ahmed b. Süleyman el-Mar`aşî el-Hanefî'dir. Sârı Ahmed Efendi-zâde ve Abdurrahîm Paşa diye de tanınır. Tahsil hayatı hakkında bilgi yoktur. Muhtemelen ilk tahsilini doğduğu yerde, bir fakîh olan babası Ebû Bekr Ahmed Efendi'den aldı. Daha sonra bu bölgenin ulemâsından okuyarak yetişti. İstanbul'a geldi. Hizmetleri karşılığında Maraş vâliliğine tayin edildi. Kendisini çekemeyenler tarafından bir suikastla öldürüldü. Kabri, Kahramanmaraş'da Haznedarlı mahallesindeki kabristanda'dır.
Abdurrahîm Mar`aşî, klasik İslâm matematiği çerçevesinde, XII./XVIII. yüzyılın ileri gelen bir matematikçisidir. XVI.yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ali Kuşçu'nun (öl. 1474) el-Muhammediyye fî'l-hisâb'ı yerine, Osmanlı medreselerinde okutulmaya başlanan Bahâuddîn Âmilî'nin (öl. 1622), Hulâsatü'l-hisâb adlı eserini şerhetmiştir. Bu eser, klasik İslâm matematiğinin X/XVI. asrın ikinci yarısında hesâb-i hindî, mesâha ve cebir sahasında ulaştığı seviyenin orta seviyede bir dökümüdür. Bahâuddîn Âmilî, eserde, geometrik ispat (el-burhân bi'l-hutût) kullanmadı, bunun yerine zikredilen kaideler için sayısal (analitik) örnekler ve çözümler verdi. Başta Abdurrahîm Mar`aşî olmak üzere hemen hemen bütün şârihleri de onun bu uslubunu takip etti. Şerhi de, Ömer Çullî (ö. 1613) ile Ramazan Cezerî (XI./XVII.asır) şerhleri yanında, Osmanlı medreselerinde istiksâ yani ileri seviyede bir ders kitabı olarak okutuldu.
Abdurrahîm Mar`aşî'nin şerhi, Sâlih Zekî'nin ifadeleriyle, Osmanlı matematik tarihinde, Hulâsatü'l-hisâb'a yazılan en vâkıfâne şerhtir. Nazarî ve amelî konular pek çok örnekle izah edilmiş; hesâb-i hindî, mesâha, cebir, sahalarındaki bilgiler ayrıntılarıyla verilmiştir. Abdurrahîm Mar`aşî, şerhinde, döneminde hesâb-i hevâî'nin hesâb-i hindî içinde erimesine, bu iki hesab türünün biribirine indirgenmesine karşı çıktı. Ona göre, hesâb iki kısımdır: Hesâb-i hevâî ve hesâb-i hindî. Hesâb-i hevâî'nin diğer bir ismi de hesâb-i meftûh'dur. Hesâb-i meftûh kendisine salt belirli kaideleri konu olarak alır; hesâb-i kalem de denilen hesâb-i hindî ise belirli kaideleri incelemesine rağmen salt olanla uğraşmaz, daha çok belirli sayılar için konulmuş "şekilleri" resmetmeyi konu edinir. Dolayısıyla, sathi benzerliklerine rağmen, bu iki hesab türü için, kendilerine has deyimlere ve ifadelere sahip olduklarından, ayrı ayrı eserler tasnif edilmiştir. Eğer ikisi cem` edilmeye çalışılırsa anlama ve anlatma biribirine karışır. Abdurrahîm Mar`aşî bu ifadeleri ile Kâtip Çelebi'nin hesâb-i hindî konusunda verdiği tanımı takip eder: Hesâb-i hindî mutlak anlamda sayılara delâlet eden rakamların sûretlerinin ilmidir. Bu çerçevede her kavmin "birliklere" delalet eden farklı rakamları vardır: hindî, rûmî, mağribî, efrencî, nucûmî, siyâkî gibi... Dolayısıyla hesâb-i hindî, birliklere delalet eden rakamlar ile hesâb işlemlerinin yapılması keyfiyetini öğreten bir ilimdir.
Eserleri:
1. Şerh alâ hulâsatil-hisâb (A): Bahâuddin el-Âmilî'nin Hulâsatü'l-hisâb'ının şerhidir. Bir buçuk yılda hazırladığı şerhi Sultan IV. Mehmed'e ithaf etti (1105-1106 civ.). Osmanlı matematiğinde, Hulâsatü'l-hisâb'a, Ömer Çullî ile Ramazan Cezerî'nin eserleriyle beraber yazılan üç şerhin en önemlisidir. Dünya kütüphanelerinde kırka yakın nüshası vardır (Yusuf Ağa nr. 7269. Müellif nüshası). Sâlih Zekî, Asâr-i Bâkiye adlı eserinin ikinci cildini telif ederken bu şerhi ana kaynak olarak kullanmıştır.
2. el-Muâdil fî şerhi multeka'l-ebhûr (A): el-Muâdil diye de bilinir. İbrahim el-Halebî'nin (ö. 1549) Mülteka'l-ebhûr adlı Hanefî fıkhına ait eserinin şerhidir. Eseri, Sultan III. Ahmed'e takdim etti (1741-42). Dünya yazma kütüphanelerinde pek çok yazma nüshası vardır (Süleymaniye Ktp. Kılıç Ali Paşa nr. 402, 239 vr.). Bazı kaynaklara göre, aynı eseri el-Müfîd li'l-müstefîd adıyla tekrar şerhetti.
3. Şerh alâ bedi'l-emâlî (A): Sırâcuddîn Alî Uşî'nin (ö.1179-80) Bed'ül-emâlî, el-Emâlî yahut Kasîde yekulu'l-abd diye meşhur olan el-Kasîde el-lâmîye fî't-tevhîd adlı Mâturidî akâid ve kelamına ilişkin manzûm eserinin şerhidir (Süleymaniye Ktp. Hüsrev Paşa nr. 126, vr. 1-76).
Abdurrahîm Mar`aşî'nin ayrıca, Türkçe kaleme aldığı Şerh-i kasîde-i münferice ile Havâşin ala durer adlı iki eseri daha mevcuttur.

Kaynaklar:
KZ,II,1349-50; TŞ, 120; AB,II,293-94; OM, III, 285-86; İM, II, 551; HA, I, 563; MM, V, 203; GAL, SII, 596, 643; OMİ, I, 219.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts