Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Konferansı: "Yeni Bir Dünya Tasavvuru İçin Ne Yapmalı?" ~ İhsan Fazlıoğlu Çalışmaları

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Konferansı: "Yeni Bir Dünya Tasavvuru İçin Ne Yapmalı?"

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Konferansı:

"Yeni Bir Dünya Tasavvuru İçin Ne Yapmalı?"

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, Samsun'da "Yeni Bir Dünya Tasavvuru İçin Ne Yapmalı?" başlıklı bir konferans verdi. Konferansının tam metni yakında bu platformda yer alacaktır. Prof. Dr. Fazlıoğlu'nun konferansında kullandığı ifadelerden bir kısmına aşağıda yer verilmiştir. Konferansın video hali aşağıda istifadenize sunulmuştur.

Yararlı olmasını dilerim.

Muhammet Negiz

mnergiz@live.com

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu Konferansı: "Yeni Bir Dünya Tasavvuru İçin Ne Yapmalı?"

KONFERANSTAN NOTLAR*

“Dünya tasavvurumuzda ciddi bir sorun var.”
“İlk olarak olup biteni anlamlandıramama problemimiz var. “
Dünyanın başkenti Londra, ad veren gücü elinde tutar. İsim veren sınırlandırır.İsim sınır demektir. Coğrafi ve tarihi açıdan isim veremiyoruz.
“5-10 yıl önce öğrencilerden olimpiyatlarda dünya haritası çizmesi isteniyor, tüm öğrenciler kendi ülkelerini merkez alarak dünya haritası çizerken , tek bir öğrenci avrupayı merkeze alarak dünya haritası çiziyor, o öğrenci Türk.”
“Biz farklıyız ,bizimki lafzî bir farklılık, son 10 yılda müslüman kimliği taşıyan insanları yapıp ettiklerini gördük,farklı değil. Mesele müslüman olmak ya da müslümakla olmamak , dindarlık ya da dinsizlik meselesi olmadığını gördük, mesele bilgi ile alakalı.
“Anlamlandırma problemimiz var. Olup biteni anlamlandıramıyoruz. Çünkü anlamıyoruz ki anlamlandıralım. “Teğet geçti diyoruz”,”üstümüzden geçti diyoruz”, “'inşallah olur' diyoruz.” Cenabı hakka çok iş bırakıyoruz.”
“İdrak edemiyoruz. (idrak: yakalamak) , herşey elimizden kaçıyor.”
“Bir şeyi anlamlandırmak için anlamak lazım; Anlamak için açıklamak ve çözümlemek lazım, bunlara bilmek diyoruz.”
“Ne yapıyoruz peki, başka dünyalarda üretilmiş olan düşünce, bilme ve anlamlandırma şemalarını aktararak idare ediyoruz.”
“Türk düşüncesi bayi düşünce, bayiliktir, her açıdan.”
“Bir kültürün şemaları, modelleri yoksa gözlüğü yoktur. Her kültür kendi gökyüzüne bakar.”
“Temel nehrin kenarında bekliyormuş, niye bekliyorsun Temel, suyun akıp bitmesini bekliyorum karşıya geçeceğim Bizim durumumuz da bu.”
“Bütüne ilişkin bir fikri olmayan kültürün parça içinde bir fikri yoktur. Bütünü göremeyen parçayı göremez.” > Bütün parça bütün, harika,
1.Körfez harbinde Ürdün’de olduğunu anlatıyor, Ürdün’de Türkiye aleyhine ciddi yazılar yer alıyormuş, müsteşara söylemiş, efendim bunları derleyelim çalışma olarak Türkiye’ye gönderelim, Biz demiş ABD’nin çevirilerini gönderiyoruz. Tam da buradayız.
“Şeytan’a kızmakla hakikat yakalanmaz, bizim işimiz şeytana laf atmak”. Bu ara bunu çok dillendiriyordum, iyi denk geldi. Suçlu Müslümanların nezdinde sürekli ABD, İsrail, bıdı bıdı… Suçlu bizleriz, suçu dışarıda arama. Şeytan şeytanlığını yapıyor. Şeytan kemâl mertebesinde iş yapar.
“Bir kere hasta olduğumuzu kabul etmiyoruz. Türk’e bir şey olmaz diyoruz.”
“Türkiye de liyakat önemli değil, sadece sadakat önemlidir. Kim ne kadar havlıyor, kim kuyruğunu sallıyorsa o kadar büyük kemik atıyorlar insana.”
“Dünya Tasavvuru’nun 2 büyük bileşeni; 1. Hayat görüşü 2. Dünya resmi (bilimler) > ikisi arasındaki etkileşimden Dünya Tasavvuru ortaya çıkar.”
“Müslüman’ın hayatı: Doğar, yaşar ve geri döner.
“Yaptığımız şeyleri hesap verme bilinci ile yapmalı.”
“Biz çanak yalayıcı bir kültürüz.”
“Diriliş ile tarih kurtarırsan, Kurtlar Vadisi ile vatanı kurtarırsan geleceğin nokta bu.”
Kültür katmanlıdır. herkes tek katta toplanırsa olmaz.”
“İlmin olmadığı yerde gürültü olurmuş, konuşur konuşur dağılırsın.”
“Gerçeklikten koptun mu gerçeklik senden intikam alır. Gerçeklik acımasızdır.”
Sinan Paşa, babası Hızır Bey ‘e(İstanbul’un ilk kadısı), ‘baba yemek yerken , tencere gerçekten var mı yok mu ondan bile emin değilim , artık o hale geldim’. Hızır Bey kafasına geçiriyor. ‘Al’ diyor, ‘şüphe etmeye devam et’ diyor.
“Müslüman’ca inanıyor, Katolik’çe düşünüyor, Protestan’ca yaşıyoruz. “
Bir İngiliz cafe de otururken Çinlinin biri bisikletini indirmiş yola çıkacakmış, ingiliz sormuş, Nereye gidiyorsun, Pekin’e , ne kadar sürüyor 6 saat, ee peki trenle gitsene , bak 2 saat, ben 4 saat ne yapcam demiş.
İskender , Hindistan ı fethetmiş oradaki budistleri görmüş, meditasyon yapıyorlar, ne yapıyorsunuz, kendimizi feth ediyoruz, onlar sormuş sen ne yapıyorsun? dünyayı feth ediyorum. İslamda tek başına ikiside yoktur. Radikal bir kopukluk yoktur, dünya ile insan arasında.
“Sonuç odaklı çalışmak ahlaksızlık yaratıyor.Sonu düşünmek , biraz kibirdir.”
“Rüyamda öğrendiğim ilmi, çalışırken öğrenmedim.” ……..
Temel ile Dursun geziye çıkmışlar ormanda, yorulmuşlar yatmışlar , Dursun demiş ki, şu ormanın güzelliğine bi bakar mısın. Temel de demiş, ule şu ağaçlardan bi şey göremiyorum. Parça ve bütün ilişkisi. Ne parçaya takılacaksın ne de bütüne İkisi birlikte. Ne tek tek güllerle uğraşacaksın, ne de bahçeye kafayı takıp gülleri ihmal edeceksin. Muhammed İkbal’in Tezi > Doğu düşüncesi tek tek güllerle uğraşmaktan bahçe fikrine ulaşamaz. Yunan düşüncesi ise bahçe üzerine konuşmaktan gülleri ihmal eder gider.
“Türk Milletini yenmek için tarihini yenmeniz gerek (Rus General). Bizim tarihimizi yendiler.”
“Bir millleti bir kere yenmek istiyorsanız onunla savaşın, sürekli yenme zevkine tatmak için istiyorsanı o milleti kendi tarihi önünde küçük düşürün.(Fransız Oryantalist)”
“Tarih bir gelecek idrakidir.”
“Tarihi övenle, söven; aynı cehaletin iki yüzüdür.”
“Bir aydının bir toplumu, kültürü eleştirmesinin tek bir anlamı vardır, o topluma daha iyiyi, daha doğruyu göstermektir.”
“Halk 2 şeyi önemser, mal güvenliği, can güvenliği. Halkı rahat bırakalım, onlar işine baksın, bizler işimize” > Bunu çok önemsiyorum, herkesin her şeyi anlamasını beklemek büyük yanlış.
“Biraz cephedeymiş gibi yaşamak gerek.”