İhsan Fazlıoğlu Konferansı: "Bilgi ile Eylem İlişkisi Zorunlu mudur?"



İhsan Fazlıoğlu Konferansı: 
 "Bilgi ile Eylem İlişkisi Zorunlu mudur?"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İhsan Fazlıoğlu, TDV Kagem Konferans Salonunda “Çelişmezlik Sarmalında Ahlak: Bilgi ile Eylem İlişkisi Zorunlu mudur?” konulu konferans verdi. Konferans kaydını istifadenize sunuyoruz. Yararlı olması dileğiyle...


İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İhsan Fazlıoğlu, TDV Kagem Konferans Salonunda “Çelişmezlik Sarmalında Ahlak: Bilgi ile Eylem İlişkisi Zorunlu mudur?” konulu konferans verdi.

Fazlıoğlu; bilgi ve eylem ilişkisi arasındaki zorunluluğun hem tarihi hem de bilimsel arka planını katılımcılarla paylaştı.

Bilgi ve eylem ilişkisinin zorunluluğunun Yunani kökenli olduğunu söyleyen Fazlıoğlu: “Bilgi ve eylem ilişkisi zorunludur diyen ilk kişi Sokrates, sistemleştiren Aristo ve son sınırı İbni Sina’dır. Aristocu felsefe soyut bir insan üretmiştir bu sebeple de bu felsefe, duyuları ve duyguları hiçe sayan soyut bir insan anlatır. Tutarlılık, soyut şemalarda geçerlidir. Oysa insan tutarlı değildir. Bu yüzden mantığına ve aşırı ilkelerine göre davranan insan hem kendine hem de çevresine zulmeder. İşte bu tutarlılık ilkesini yaşama aktardığımızda çelişmezlik ilkesi sarmalına yakalanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bilgi aklîdir, bu yüzden yapılan eyleminde aklî olması gerekir”

Bilginin geometrideki gibi kesin olması arayışını tarihin hiçbir döneminde kaybetmediğimizi söyleyen Fazlıoğlu, “Bizde ise Farabi’den başlayarak benzer bir şekilde bilgi ile eylem arasında zorunlu bir ilişki yer almıştır. Bilgi aklîdir. Bu yüzden yapılan eylemin de aklî olması gerekir. Ahlak ise; aklın bedeni, duyguları, duyuları ve bütün istek ve arzuları denetlemesidir. Bilgi-eylem ilişkisinin zorunluluğuna en güçlü itirazı tasavvuf yapmıştır. Tasavvuf, insanı duyuları, tutkuları, duyguları ile kabul eder. Bilgi-eylem, bilgi-ahlak zorunluluğunu kabul etmez. Tutarlı olmaya zorlamaz insanı. Sufllere göre; İnsan günah işleyen bir varlıktır. Günah işlemek de insanın ontik bir hakkıdır. Tasavvuf ise var iken yok gibi yaşama sanatıdır. Büyük tasavvuflar zengindir. Büyük filozoflar da zengindir. Mutasavvıflar varken yok gibi yaşamayı seçmiş ve başarmışlardır.” diye konuştu.

“Hukukun çerçevelemediği bir ahlak tehlikelidir”

Konuşmasının sonunda hukuk-ahlak ilişkisine de değinen Fazlıoğlu: “Hukuk olmadan ahlakı tek başına pratize edemiyoruz. Çünkü bireye mutlak anlamda bırakılan şey suistimale çok açıktır. Onun için hukukun çerçevelemediği bir ahlak tehlikelidir. Hukuk bir toplumun en objektif ürünüdür aslında. Bütün bireyler ona göre en kuşatıcı dairedir. Bu sebeple de İslam tarihi boyunca, yüksek İslam kültürü hukuk üretmiştir” dedi.

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konferans sonunda katılımcıların sorularını cevapladı.

Kaynak:
http://www.tdvkagem.org.tr/Haberler/Detay/profdr-ihsan-fazlioglundan-bilgi-ve-eylem-iliskisi-uzerine-123201713125

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts