“Ne idik ki, Ne Olacağız?: Necmettin Erbakan ve Medenî Özgüveni ‘Bilim Tarihi’ ile Kazanmak”

 


“Ne idik ki, Ne Olacağız?: Necmettin Erbakan ve Medenî Özgüveni ‘Bilim Tarihi’ ile Kazanmak” 

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, sempozyumda “Ne idik ki, Ne Olacağız?: Necmettin Erbakan ve Medenî Özgüveni ‘Bilim Tarihi’ ile Kazanmak” başlıklı açılış konferansında konuştu.


Erbakan Hocamızın “İslam ve İlim” başlıklı konuşmasına dair değerlendirmelerde bulunan Fazlıoğlu, o dönem ABD’nin gerçekleştirdiği uzay faaliyetlerinin ardından Türkiye kamuoyundaki bazı kimselerin Müslümanları küçük gördüğünü söyleyerek Erbakan’ın ‘İslam ve İlim’ başlıklı konuşmasının bu küçük görme durumunu çürüttüğünü vurguladı. “Erbakan ilmi ve kültürel sömürgeciliğin oluşturduğu yarayı tedavi etmek istedi” diyen Fazlıoğlu, “İlmi ve kültürel sömürgecilik kapsamında Batı, diğer ülkelere yönelik, ‘Neydiniz ki ne olacaksınız?’ sorusunu sordu. Bu soruyla birlikte milletlerin kendisini küçük görmesi amaçlandı” diye konuştu.

“Erbakan’ın bir davası vardı, derdi vardı, bunun gereğini yaptı, derdinin bedelini ödedi”

Fazlıoğlu, “Erbakan, ‘Bilgi ile gerçeklik arasında modelleme noktasında sahih bir ilişki yok. Sahih bir ilişki olsa bilim manipülasyona açık olmazdı’ diyor. Ne yapacağız? Erbakan yeni kavram şemalarına yeni mefhumlara ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Dikkat edin bu 1969’da söyleniyor. Erbakan’ın bir davası vardı, derdi vardı. Bunun gereğini yaptı. ‘İman varsa imkân vardır’ der Erbakan. Ben de bir cümle ekliyorum buna, bedel mümkün kılar. Erbakan derdinin bedelini ödedi” dedi.

“MÜSLÜMANLARIN KÜÇÜK GÖRÜLMESİNİ ERBAKAN ÇÜRÜTTÜ”

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, “Ne idik ki, Ne Olacağız?: Necmettin Erbakan ve Medenî Öz-güveni ‘Bilim Tarihi’ ile Kazanmak” başlıklı açılış konferansında konuştu. Erbakan Hocamızın “İslam ve İlim” başlıklı konuşmasına dair değerlendirmelerde bulunan Fazlıoğlu, o dönem ABD’nin gerçekleştirdiği uzay faaliyetlerinin ardından Türkiye kamuoyundaki bazı kimselerin Müslümanları küçük gördüğünü söyleyerek Erbakan’ın ‘İslam ve İlim’ başlıklı konuşmasının bu küçük görme durumunu çürüttüğünü vurguladı. “Erbakan ilmi ve kültürel sömürgeciliğin oluşturduğu yarayı tedavi etmek istedi” diyen Fazlıoğlu, “İlmi ve kültürel sömürgecilik kapsamında Batı, diğer ülkelere yönelik ‘Neydiniz ki ne olacaksınız?’ sorusunu sordu. Bu soruyla birlikte milletlerin kendisini küçük görmesi amaçlandı” diye konuştu.

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin, Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı anmak ve anlamak için gerçekleştirdiği 2. Ulusal Erbakan Sempozyumu’nun ilk günü tamamlandı.


“ERBAKAN’IN O DÖNEM BAHSETTİĞİ KONULARI KONUŞABİLECEK KİŞİ SAYISI AZ”

* Fazlıoğlu, “Merhum Necmettin Erbakan, ‘Ama biz kendimizi tanımıyoruz’ cümlesini sık kullanır. Erbakan, ‘İslam ve İlim’ metninde çok önemli konuları işliyor. O dönem bahsettiği bazı konuları konuşabilecek kişi sayısı az. Bu metinde son derece sistematik bir hedef var. Muhatap kitleye o dönemki bilimlerin hemen hemen tamamında İslami bir temel olduğu ifade ediliyor. Bu hem bir konuşma hem de bir psikoloji inşa etme metni. Erbakan’ın konuşmasında anlattığı isimleri stratejik bir şekilde seçtiğini düşünüyorum. Erbakan özellikle bir kavramı sık sık tekrar ediyor. Diyor ki; Batı bilimi tıkanmıştır. Uluslararası başarıya sahip bir bilim adamı söylüyor bunu. Erbakan çok derin bir eleştiri yapıyor ve ‘Bu tıkanıklık, mefhumların ne anlama gelindiğinin bilinmemesinden meydana geliyor’ diyor” ifadelerini kullandı.


“ERBAKAN DERDİNİN BEDELİNİ ÖDEDİ”

* Fazlıoğlu, “Erbakan’ın fark ettiği ve Türkiye’de hiç kimsenin dile getirmediği şey şu; Erbakan modern bilimin gerçeği modellemesinin sorunlu olduğunu söylüyor. ‘Biz gerçekliğin bir fotoğrafını alıp fotoğrafı modelliyoruz. Gerçeklik yok ortada’ diyor. Modern bilim felsefesine aşina olan insanların çok iyi anlayacakları bir konu bu. Erbakan’ın söyledikleri bilimsel gerçeklik tartışmasına götürüyor bizi. Erbakan, ‘Bilgi ile gerçeklik arasında modelleme noktasında sahih bir ilişki yok. Sahih bir ilişki olsa bilim manipülasyona açık olmazdı’ diyor. Ne yapacağız? Erbakan yeni kavram şemalarına yeni mefhumlara ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Dikkat edin bu 1969’da söyleniyor. Bir konferans metninde dile getiriyor bunu ve maarif politikasının içerisine koyuyor. Bunları bugün dese şaşırmam ama 1969’da dile getiriliyor. Erbakan’ın bir davası vardı, derdi vardı. Bunun gereğini yaptı. ‘İman varsa imkân vardır’ der Erbakan. Ben de bir cümle ekliyorum buna, bedel mümkün kılar. Erbakan derdinin bedelini ödedi” dedi.

Kaynak:
https://www.milligazete.com.tr/haber/5707883/muslumanlarin-kucuk-gorulmesini-erbakan-curuttu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts