İhsan Fazlıoğlu ile İslam Entelektüel Tarihi Seminerleri Notları-IV

 

 İhsan Fazlıoğlu ile İslam Entelektüel Tarihi Seminerleri Notları-IV

Tevhid ve Sayılar

Bugün tüm dünyada ondalık, konumsal, belirli bir sembolik sisteme dayanan ve "0"ı da içeren düzenli bir hesap tekniği kullanılmakta ve buna da algoritmik hesap denilmektedir. Bir bütün olarak baktığımızda MS 830'dan önce bugünkü algoritmik hesap anlayışı yoktu. Ama ilginç bir şekilde bu bütünü oluşturan yani algoritmik hesabın tüm parçaları vardı. Bu parçalar;

1-MS 830'dan önce Mezopotamya'da konumlu sayı sistemi kullanılıyordu.

(543= 5.10^2+4.10^1+3.10^0).

2-Ondalık sayı sistemi (desimal sistem) kullanılmaktaydı ki Aristo bundan bahsetmiştir. 

3-Geleneksel kültürlerde rakam değil harfler kullanılırdı. Çünkü harfler sayının yazılışının ilk harfleriydi. Osmanlı döneminde harfler terk edilerek sayılara geçilmiştir. İslam medeniyeti döneminde sayı olarak harflerin kullanımı sorunlara yol açmaya başladı. Bunun sebebi de sayı değerini belirtmek için kullanılan harflerin sayılarla eşleştirilip, sözcük değerleri elde etme şeklinde vuku bulan harf sembolizminin ortaya çıkmasıdır. Yani Hurufilik gibi spiritüel yapılar ortaya çıkmıştır. Bu anlayış İslam'a da yansımış ve ebced hesabını kullanan Hurufi yapılar ortaya çıkmıştır. Müslümanlar bu harf sembolizmi dolayısıyla kendi kültür havzalarındaki hiçbir milletin (Mısır, Şam, Pers) sayılarını almayıp Hint harflerini kullanmışlar ve ancak bu şekilde harf sembolizmini aşabilmişlerdir. Böylece Müslümanların yaşadığı coğrafyada hiçbir karşılığı olmayan Hint harfleri ile sayıları saf sembol halinde kullanabilme olanağına kavuşmuşlardır. Müslüman entelektüelleri böyle bir arayışa iten sebep, evrenin Tanrı dışındaki manevi varlıklardan temizlenmesi kaygısıdır. 

O günün Müslümanları Hint sayılarını alıp kullanmaya başladıklarında manevi ve maddi bir sıkıntı içine girmemişlerdir. Kendilerinde her hangi bir üstünlük veya eksiklik hissetmeden alıp kullanmışlardır. Hatta bu harflerle yaptıkları hesaplara el-Hisabül Hindiyye adını vererek diğer hesaplardan ayırmışlardır. 

Sıfırı "0" Müslümanlar icat etmemişlerdi. Müslümanlar sıfırı logaritmik hesabın tabi bir unsuru haline getirdi ve Matematik işlemlere konu kıldılar. 

4-Düzenli hesap: Girdi, süreç ve çıktının belli olduğu hesaba düzenli hesap denilmektedir. 

Sayılan tüm bu özellikleri Müslümanlar yan yana getirip algoritmik hesabı icat etmişler ve bugüne kadar tüm insanlık bu sistemi kullanmaktadır. 

Bir medeniyetin, bir kültürün nicelikle ilişkisi sadece teknik anlamda Matematikle sınırlı değildir. Dile ve mantığa da yansır. Örneğin cebir İslam dünyasında kurulmasaydı Razi ve sonrasında ortaya çıkan mantık kesinlikle olmayabilirdi. Çünkü Razi sonrası mantık tamamen cebirsel idrakin mantığa uygulanmasıdır ve bu mantığın yeni bir ifade tarzıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts